Aşık Çağlari M.Çalar

Türküler Şiirler



AŞIK ÇAĞLARİ  KİMDİR

 

Muammer Çalar, 15 Mart 1965’de Karaman’da doğmuştur. Aşık, doğumuyla ilgili anılarını
şöyle dile getirir “Karaman Morcalı Köyünde bir yaz günü ekin dağında doğmuşum.
Göbeğimi babam kesmiş, o zamanlarda doğan çocukları ilkokula başlayana kadar nüfusa
yazdırmazlarmış nitekim bende ilkokula başladıktan sonra nüfusa yazılmışım ve 15 Mart
1965 nüfus cüzdanıma sahip oldumsa da annem hep seni ekin dağında yığının dibinde
doğurdum der.”
Çalar, ilkokulu köyünde okumuş daha sonra ailesiyle Hollanda’ya yerleşmiştir.
Hollanda’da 18 yaşına kadar okuma zorunluluğu nedeniyle orada yeniden okula başlamış,
bir yıl dil, iki yıl da meslek okuluna gitmiştir. Okulu bitiremeden iş hayatına atılmıştır.
Temizlik, tekstil gibi sektörlerde çalışmış, 5 yıl kadar işverenlik yapmış, tekstil atölyesi
açmıştır. Daha sonra restorant ve kahve çalıştırmış, sağlığının bozulması nedeniyle 7 yıl
kadar ankilozon rahatsızlığı yüzünden çalışamamıştır. Bu yedi yıl içinde tekrar üç yıl
grafik okuluna gitmiş, 9 dalda sertifika almış ve 3 yıl gönüllü olarak 50 yaş üstü
Hollandalılara bilgisayarlı grafik dersleri vermiştir.
1987’de Ayşe Hanımla evlenmiştir. 1988’de Gülhan ve 1990’da Atike isimli kızları,
1995’de de Erkan isimli oğlu doğmuştur. Gülhan ve Atike hukuk bölümünde oğlu
Erkan’da lise 2. Sınıfta okumaktadır.Onun yaşam öyküsü pek çok insan için bir örnektir.
Söylediği sözlerde ve yazdığı şiirlerde gerek çektiği acıları, gerek yaşama gücünü gerekse
ailesine duyduğu derin sevgiyi görmek mümkündür. 1997 yılında belinde başlayan
rahatsızlıktan dolayı çalışamaz olmuş, tedavi için başvurduğu hastane uzun araştırmalar
sonucu ankilozon olduğunu bununla yaşaması gerektiğini açıklamıştır. O dayanılması güç
ağrılar içinde yaşam mücadelesi verirken kendisini edebiyata, sanata, saza söze
vermiştir. Bilgisayarla internetle tanışınca, bilgisayar sayesinde tekrar okula başlamış
grafik öğrenmiş, gönüllü yaşlılara dersler vermiştir. Bu onun hayata karşı duyduğu yaşam
mücadelesinin ürünüdür.
Onun mısraları adeta sevgi kokar, umudunu yitirmiş pek çok insan için bir kapı aralar.
Eşini ailesini çok seven âşık bunu her fırsatta dile getirmektedir Ona ailesini
sorduğumuzda Âşık Çağlar’ın verdiği ilk cevap “eşimle Karaman’da bir yaz günü görücü
usulüyle tanışıp evlendim, iyi ki de evlenmişim, birbirimizi çok sevdik hala da ilk günkü
gibi âşığız” olur. Yıllar önce görücü usulüyle evlendiği eşine ilk günkü gibi duyduğu aşkı
onun şiirlerinde görmek mümkündür.
Muammer Çalar, 2004 yılında Karaman’ın Ayrancı Kasabasına bağlı Ambar köyünde görev
yapan Doktor Suat Kıyak’a gitmiş, onun uyguladığı tedavi ile dördüncü günde ağrıları yok
olmuş ve bir yıl içerisinde kendini toparlayarak işe başlamıştır. Çağlarî şimdi ise
Hollanda’da Türk döneri üreten bir fabrikanın mamullerini pazarlamakta bu vesile ile sık
sık seyahat edip gezme imkânı bulmaktadır.
Çalar, âşıklığa başlamasını şu sözleriyle anlatır: “Ben henüz çocuktum köyde
oturuyorduk. Anneciğimin okuması yazması yoktu, babamsa okumayı yazmayı askerde
öğrenmiş.1969 yılında Hollanda’ya çalışmaya giden babacığımdan gelen mektupları
annem okutmak için ablama ve ağabeyime ne diller döker ne vaatler ederdi buna rağmen
onlar annemin mektuplarını okumamakta ve geri babama cevap yazmakta pek yavan
davranırlardı. Anacığım o mektubu koynunda gezdirir ne zaman aklına gelse onu öper
koklar yüzüne sürer ağlardı. Bu durum beni çok yaralardı ve ben anneme “anne beni
okula gönder ben senin mektuplarını okuyacağım, cevabını babama yazıvereceğim”
derdim bana “a yavrum sen daha
küçüksün gelecek yıl seni okula alacaklarmış” derdi ve ben okula başlayıp birinci sınıfta
fişlerdeki harfleri tanıyıp okumaya başlayınca aynı provayı annemle mektuplar üzerinde
yapmaya başladık hele 2.sınıfta annem söyleyip ben yazdığım mektuplar babama ulaşıp
cevaplar gelmeye başlayınca mektuplaşmamız arttı. Anacığım her mektup yazdırdığında
sonuna haydi birde destan yazalım der, o söyler bende yazardım. Bu benim çok hoşuma
giderdi, anneme sorar dururdum anneme “bu destanı nasıl söyledin, nereden bilirsin”
diye sorduğumda annem de bana saatlarca anlatırdı. “Yunus Emre varmış ilahiler
söylermiş, Karacaoğlan varmış güzellere yakımlar yakar dururmuş, insanlar yavuklusuna
ahvalini destanla deyiverir, Nuri Dayın gibi âşıklar var onlar da sazıyla destanını söylerler
derdi.
1978’de ilkokul bitti yaz tatilinde köyümüze inşaat ustası olarak bir Halil İbrahim usta
geldi. Amcam Recep Çalar’ın evini yapmaya bende amcamın evi olması münasebetiyle
yardımcı oluyorum taş, kum, çakıl taşıyorum. Halil İbrahim usta Karacaoğlan’ın şiirlerini
ezbere saatlerce sesli okurdu,çay saatlerinde,yemek saatlerinde benim çok ilgimi çektiğini
fark edince ben ne zaman duvar örme sırasında onun yakınına yaklaşsam bana ayrıca bir
şiir okuyuverirdi.İnşaat 15 sonra bitti ve İbrahim usta geldiği Dağal Köyüne geri dönmeye
hazırlanırken beni çağırıp bir kitap hediye etti eski, yarısı yırtık pırtık bir kitap. Bu kitap
Karacaoğlan’ın hayatı ve şiirleriydi kaç kez okudum, her günüme o kitap yerleşti ve ben
İstanbul’a çalışmaya gittim, meslek öğrenmeye ufak bir terzi atölyesinde işe başladım,
anneme yazdığım mektuplarda Karacaoğlan’ın şiirlerinden yazar gönderirdim, bu böyle
devam ederken kendimde şiirler yazmayı denedim 1980
Hollanda ya gelince gurbetlik hasretlik mektup trafiğini iyice hızlandırdı bu mektuplarda
anamdan bana geçme alışkanlığım sürdü gitti ve bir şiir defteri oluşturmaya karar
verdim. Yazdığım şiirleri herkesten gizliyordum. Bir gün eve geldiğimde şiir defterimi
bulamadım anneme sorduğumda “ a kuzum baban odanı topladıydı, senin defteri de yırtıp
atmış” demez mi dünyam yıkıldı çok ağladım ve babamla tartışıp evi terk etme kararı
aldım.Odama girdim çantamı hazırladım tam kapıdan çıkarken babam kolumdan
tutup ,“oğlum beş dakika bir konuşalım sonra git nereye istersen” dedi.Ve beni karşısına
oturtup konuşmaya başladı. “Bak oğlum sen çok güzel bir şey yapmaya çalışıyorsun
ancak bilgisizliğinden yalan yanlış yapıyorsun. Şiir nedir desem bana anlatabilir misin”
dedi? Benden cevap yok. “Babam bak oğlum şiir bir toplumun yüzünün akıdır. Toplumlar
ozanlarıyla, yazarlarıyla, şairleriyle, sanatıyla övünürler. Madem şiir yazacaksan ben
derim ki var git önce bir araştır incele bak senden öncekiler ne yazmış neden yazmış nasıl
yapmış kendini bilgiyle donat ki adam gibi şiir yazabilesin böyle kır kültürüyle yazılan
şiirin hiç bir edebi değeri yoktur.” Deyince hemen kalkıp babamın elini öptüm af diledim
sarılıp ağladık ikimizde birbirimizden özür diledik barıştık. O günden sonra kendimi
kitaplara verdim işin dışında kalan zamanımı okumaya ayırdım 3 yıl tek kelime şiir
yazmadan sadece okudum araştırdım, ozanlarımızın şairlerimizin elde edebildiğim kadar
yapıtlarını inceledim, bir oda dolusu kütüphanem oldu.”
1983 yılında yazdığı ilk şiiri “Yıkılası Gurbet Eller “bestelenip türkü olmuş daha sonra da
“Hoşgörü” adlı albümünde yayınlanmıştır.
Karamanlı Merhum âşık Mevlevî (Nuri Uzun) Muammer Çalar’ın dayısıdır. Amcası Hikmet
Çalar da Karaman yöresinde saz, cümbüş, keman, ud gibi bütün telli çalgıları ustaca
çalan mahalli bir sanatçıdır. Bu iki isim ailesinde ki geleneğe bağlı iki önemli isim olmakla
birlikle kendisine de ustalık eden kişilerdir. Onun söz ustalarından biri de İsa Oğuzdur.
Onunla 1986’da Karaman’da saz alırken tanışmıştır. İsa Oğuz onun Âşık Mevlevî’nin
yeğeni olduğunu ve Çalar’ın da şiir yazdığını öğrenince onunla görüşmeye başlamış.
Muammer Çalar şiirlerini ona göndermiş, İsa Oğuz teknik yönünden eksiklerini belirtmiş
ve onun bazı şiirlerini yayınlamıştır.
Âşık kollarından herhangi birine mensup değildir.Şiirlerini çoğunlukla heceyle yazmakla
birlikte aruz denemelerinde de bulunmuştur.Şiirlerini irticalen icra
etmemektedir.Genellikle yazdığı şiirlerini aynen muhafaza etmekte, hiç beğenmediği
şiirlerini de imha etmektedir.Eskiden şiirlerini defterinde muhafaza eden âşık, teknolojinin
getirdiği olanaklardan faydalanarak artık şiirlerini bilgisayara kaydetmektedir.Ayrıca
şiirlerini www.antoloji.com , www.caglari.com adreslerinde yayınlamakla çeşitli edebiyat
siteleriyle de paylaşmaktadır.Âşık makamları ve âşık meclislerinde ki düzenler hakkında
bilgi sahibi değildir. Kendisi henüz rüya ve bade tecrübesi yaşamamıştır. Karacaoğlan,
Âşık Veysel, Yunus Emre, Dadaloğlu,Mahsunî Şerif onun usta olarak gördüğü geleneğin
en büyük temsilcileridir.
Zaman zaman katıldığı programlarda atışmalara katılan âşık fasıl düzenlerini pek
bilmemektedir.Şiirlerini dergi, antoloji ve internet sitelerinde yayınlamakta, vakıf, dernek,
ve üniversitelerin yaptığı etkinliklerde şiirlerini icra etmektedir.Amsterdam’da ki Türk Evi
derneği tarafından 2004’te “Gurbetten Sılaya” isimli şiir kitabı bastırılmıştır.1997’de
“Hoşgörü” isimli ilk albümü Akbaş müzik tarafından , 2004’te “Hoşgörü 2” adlı albümü
Türk Evi Araştırmalar Merkezi Amsterdam sponsorluğuyla Özdiyar müzik tarafından
yayınlanmıştır. 2010’da Hoşgörü 3 ve 2014 Hoşgörü 4 adlı albümü Atlas döner ve Türkevi
araştırmalar merkezi sponsorluğuyla temmuz ayında Hollanda da yayınlanmış fakat
henüz Türkiye’de basılması için bir şirketle anlaşması yapılamamıştır.
Muammer Çalar başından geçen ve kendisini çok etkileyen bir olay üzerine aşağıda ki şiiri
yazmış daha sonra onu besteleyerek, müzik albümünde yayınlamıştır.
“Çok sevdiğim arkadaşım Salih Bulut Amsterdam’da hapishaneye düştü ve ben onu
ziyarete gitmiştim. Bir gün sonra çocuklarını hapishaneye ziyarete götürecektim, sabaha
hapishaneden ölüm haberi geldi ve inanamadım çocuklarını hapishaneye değil morga
ziyarete götürmek zorunda kaldım. Bu talihsiz olay üzerine arkadaşıma şu ağıtı yazdım ve
besteledim.”

PERİŞAN
Acı haberin dost yürekler yakar,
Kuzular ağlaşır sızı perişan
Kader mi firgât mi nedir tecelli,
Yazılar içinde yazgı perişan

****
Elini tuttum da buz gibi tenin,
Yüzüne baktım da değişmiş rengin,
Beş arşından giymiş beyaz gömleğin,
Ütüsü perişan düzü perişan

****
Sonsuzluk uykusu sarmış bedeni,
Uyan dedim uyan duymuyor beni,
Nicedir matemin sefil Çağlarî
Sazında inleyen sözün perişan

***
Âşıklık geleneğinin yaşamasında âşıklara düşen görevleri Çalar şöyle sıralamaktadır:
1) Âşığım diyen, mahlası olan âşıklarımız tarihin omuzlarına yüklediği ağır yükün bilinciyle
hareket etmelidir.
2) Dernekler kurmalı, bir çatı altında kurumlaşıp çalışmalarını dünyanın dört bir yanına
sesini duyurmalıdır.
3) Bu kurumlar yeni âşıkların yetişmesini sağlayan bir okul görevler üstlenmelidir.
4) Sürekli dayanışma içinde olup herkesin dalında uzmanlaşması için yardımcı
olunmalıdır.Örneğin benim şiir veya saz tarzımda eksikliler arızalar varsa bunu dostane
bir şekilde benim düzeltmeme yol gösteren olmalıdır.
5) Her yaptığını beğenmekten ziyade her zaman en iyisini yapmak için çaba ve gayret
sarf edilmelidir.
6) Âşıklarımız Yunusça düşünüp Pir Sultanca söylemeliler birliğe, dirliğe, barışa,
hoşgörüye giden yolu açmalılar, siyaseti ve ideolojiyi sanatlarından uzak tutmalıdırlar.
Kendini yetiştirmeden âşığız diye ortaya çıkan kimselerden yakınan ve bu konuda
medyanın duyarsızlığını eleştiren Çalar, devlet ve üniversitelerden beklentisini şöyle ifade
etmiştir:
“Devlet yaşan ozanlarımıza sahip çıkmalı, her yıl en başarılı olanları ödüllendirmeli ki
geriden gelen adayları heveslendirmelidir. En azından yılda bir iki organize ile bu yaşayan
ozanlarımız bir araya getirip toplumla buluşturulmalı ve gerçek âşıkların, ozanların en
azından hayat sigortası sağlanmalı ilerde emeklilik hakkı tanınmalıdır. Üniversiteler
ozanlarımız ve halk kültürümüz ve edebiyatımızla ilgili araştırmalar yapmalı edebiyat
derslerinde tercih ettiği ozanlarımızın çalışmalarına da yer vermeliler ve bunu yaparken
de tarafsız olabilmeliler ki ağırlığı sünni ozanlara verip alevi ozanlarımızı rencide edip
küstürmemelidirler. Maddi durumu olmayan âşıkların şiirlerini kitap olarak bastırarak
onları ölümsüzleştirmelidirler.”
KON TV, KGRT ve TRT’de programlara katılan âşık, BUMA STEMRA ,NORMA, SENA,
ANASAM, İLESAM TÜRKEVİ, SMHO derneklerine üyedir. İFKSAN’ın(insan fikir kültür sanat
hoşgörü derneği) kurucusu ve başkanıdır.
1988 Karaman Âşıklar Derneğince düzenlenen Karaman, Konya civarı amatör âşıklar ve
şairler yarışmasında jüri “Hamdolsun” isimli şiiriyle Aşık Çağlari mahlası jüri özel ödülüne
layık görülmüştür.

Hamdolsun


Gönül atım girdi dostun bağına,
Çoban olduk ormanına dağına
Bir damladan aktık dost ırmağına,
Sel olup çağlayıp aktık hamdolsun

****
Aşk menendin içip nâra garıldık,
Ne o dosta küsüp yâra darıldık
Toprak idik, takla takla yarıldık,
İkilik kininden geçtik hamdolsun

****
Arıyız uçarız kırmızı güle,
Güller nazik ola dertli bülbüle..
Çağlarî der: ahvalimiz Kâmile,
Sual edip açtık, açtık hamdolsun.
.
Ozanlık ve âşıklık kavramları, Çalar için aynı şeyi ifade eder. Ona göre ozan da, âşık da
evrensel sorumluluk bilinciyle hareket eden misyonun gereğini yapandır. Onun en büyük
misyonu aşk, doğa, özlem, ölüm, ayrılık, ve toplumsal sorunlarımızı tema olarak seçip,
onu hoşgörü hamuruyla yoğurmak nakış nakış işlemektir. Cem törenleri hakkında hiçbir
bilgisi yoktur fakat âşık kahvehaneleri yakından tanır. “Âşıklar kahvehanesi bir âşıklar
derneğidir, orada haftanın belli günlerinde sıra geceleri gibi musiki meşk edilir ustalar ve
çıraklar karışık şiirler icra ederler ve sonra acemiler hünerlerini sergiler ustalar tarafından
denetlenilirler, başarılı olanlara sembolik ödüller, başarısız olanlara ek derslere devam
etmeleri önerilir.
Bir de halk kahvehanelerinde Sivas, Kars, Erzurum gibi yörelerde hala süregelen, iki
aşığın bir kahvehanede bulunan topluma sazıyla doğaçlama şiirler söylerler ve atışma
örneği sergilerler, sonuç olarak ortaya tepsi atarlar herkes gönlünden kopan bir miktarı
tepsiye atar bu da âşıkların ücreti olarak onlara verilir. Yıllardır Türkiye’den sırf bunu
yapmak için Hollanda’ya gelen Karslı âşıklarımız var her gelen burda beni bulur zaman
zaman bende onlara iştirak edip bu kahvehanelerde çalıp söyleme ve atışma örneklerini
sergiledim”
Aşık Çağlari nin Yayınlanmış Eserleri
-1997 Hoşgörü 1 Müzik albümü
- 2004 Hoşgörü 2 Müzik Albümü
-2004 Gurbetten sılaya Şiir kitabı
-2010 Hoşgörü 3 adlı müzik albümü
-2014 Hoşgörü 4 Müzik Albümü
-2017 Hoşgörü 5 Müzik Albümü
-2018- Şehriyâr Şiir Kitabı yayınlanmıştır.
Müzik Albümlerini internetten satın almak için aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz
www.caglari.com Online müzik Shop
https://itunes.apple.com/nl/artist/as-k-caglari/id966838550
https://itunes.apple.com/nl/album/hosgoru-2/id966869249 https://itunes.apple.com/nl/
album/hosgoru-3/id966875129
https://itunes.apple.com/nl/album/hosgoru-4/id966884934?ign-mpt=uo%3D4 https://
itunes.apple.com/nl/album/elvan-elvan/id966905323
https://itunes.apple.com/nl/album/turkuler-1/id966838541?uo=4
https://itunes.apple.com/nl/album/vefas-z-yarim/id966921572?ign-mpt=uo%3D4


Hazırlayan: Özlem ÜNALAN

Şiirleri

Şehr-i yâr
Gönül kafesinde bülbül misali
Feryâdı figânda ahüzardayım
Aşk çölünde açan bir gül misali
İrem bağlarında şehr-i yârdayım
***
Sevda denizine yelken açalı
Seyyahlar misâli sonsuz turdayım
Dünyaya rest çekip serden geçeli
Bilmem zarardayım bilmem kârdayım
***
Çağlari dediler kuru göllere
Dört mevsim hazanda boran kardayım
Sevdanla düşeli dilden dillere
Medet ey sevdiğim başı dardayım

Şiir Nedir?

Şiir; dört mısraya dizilmiş söz zinciri değil.
Şiir; âşığın sazı, dervişin nazıdır.
Şiir; sevdânın özü, baharın yazıdır.
Şiir; gülün sevdâsı,bülbülün avazıdır.
Şiir; sevgi, barış, birlik niyâzıdır.
Şiir; özlemdir, hasret sazıdır Şiir; sevdanın âlâsı, gönlün duâsıdır.
Şiir; ananın feryadı, asker rüyâsıdır.
Şiir; güzel cümleler, sözün azıdır.
Kısacası şiir; edebiyat ansiklopedisinin koparılmaz bir sayfasıdır.


Şair Gibi Şiir Yazmak


Şairler şelaleye benzerler şelaleye
Akıp giderler gönül nehrine karışırlar...
İnsan-ı kamil odur benzer bir meşaleye
Raks edip gider ömür bahrine varışırlar...
****
Gül dalında şakıyan şeyda bülbül misali
İhvandır lalezârda figanla yarışırlar..
Bir hanedan edalı süzülen gül misali
İhsani ikramı bol her gönle ulaşırlar...
****
Şevkat pınarından su doldururlar kabına
İçene saki sunar şerbet dem oluşurlar...

İkrarına sadık dost bürünmüş aşk babına

Risale destan nesir ledünni konuşurlar...
****
Yazar çizer karalar yavukluyu sesler yar
Aşkından mahrum etme medet ey dileşirler...
Zambaklar açılmış boz kırında sisler yağar
Merhamet diyarına meltemle doluşurlar
Aşıktırlar maşuka meramı var ol ağ yar...
Kelamı sohbet sözü lirikte buluşurlar.


Ne Az Bilir Ne Uz


Ne az bilir ne uz şu deli divane gönlüm
Tozar savurur her dem harmanda yel misali...
****
Ne saz bilir ne caz a benim biçare ömrüm
Azar bağırır her dem sarmanda tel misali...
****
Ne yaz bilir ne güz dört mevsimi hep kar boran
Bizar dondurur her dem dermanda pil misali....
****
Ne hız bilir ne gaz ömrümün maratonunda
Sızar kıvrılır her dem kervanda yol misali..
****
Ne siz bilir ne biz döker indirir eşkere
Kızar dövünür her dem kirmanda kol misali...
****
Ne iz bilir ne gez göz kararı rast meşkere
Nazar-ı vardır her dem şirvanda bal misali...
****
Ne cız bilir ne bız yakar kavurur kor gibi
Gezer durur umarsız devranda el misali...
****
Ne ez bilir ne büz söyler sözün dobra dobra
Yazar cizer ahvalin mihmanda kul misali
****
Ne haz bilir ne baz çalar çığırır kendince
Ezer kul Çağlarimi divanda kül misali.


Gül olup açmayınca


Gül olup açmayınca şu gülistan bağında,
Tül olup uçmayınca dost evranlar çağında,
Kül olup saçmayınca ten aşkın cenahında,
Gözlerimde kanlı yaş fırat gibi çağlarım...
****
Sel olup taşmayınca sevginin ırmağında,
Gel olup koşmayınca seherin dimağında
Tel olup coşmayınca yâren saz revrağında,
Gözlerimde kanlı yaş uğrun uğrun ağlarım...
****
Yol olup varmayınca Yunus’lar divanına,
Kul olup ermeyince kamiller güruhuna...
Kol olup girmeyince şöyle dostun sağına,
Gözlerimde kanlı yaş gül sinemi dağlarım...
****
El olup sarılmayınca yâr sinem ağına,
Yel olup savrulmayınca mecnunlar dağına..
Kül olup kavrulmayınca can aşk ocağına,
Gözlerimde kanlı yaş ciğer parem ağlarım.
****
Kil olup akmayınca Tabtuklar dergahından,
Mil olup çakmayınca aşıklar cergahından,
Nil olup bakmayınca menzile güzargahdan.
Gözlerimde kanlı yaş yaralarım bağlarım...
****
Çöl olup kalmayınca mor sümbüllü bağlarım
Bol olup bulmayınca, sersefildir sağlarım,
Şol olup dolmayınca, gönüllere Çağları(i) m,
Gözlerimde kanlı yaş hallerime ağlarım...


Aşıklık Senin Neyine


Aşık’ım dersin ya aşıklık senin neyine
Şerbet mi içtin ki sen aşk ehlinin elinden...
Irmaklar gibi çağlar akarsın dostluk meyine
Karlı dağlardan mı indin ki boran selinden...
****
Çağlayanın mı var coşkun çağlayıp durursun
Ağlayanın mı var dertli ağlayıp durursun
Ğ alyana mı geldin aşıklıkdan dem vurursun
Ledünniler dizer gezersin aciz dilinden...
****
Ahü zar eyleyip durursun o nazlı güle
Refakat mi ettin seherde şeyda bülbüle 

İrşad olmak dustur imiş her ehli kamile
Miski amber mi derledin ol aşkın gülünden.


Uyan Ey Gafil Dünya


Uyan ey gafil dünya ey insanlık artık uyan
Mazluma yol yok dağa sürdüler yapa yayan
Denizlere döküp çorçocuğu çaresiz boğan
Vahşi batı medeniyet diyor pes utanmadan...
***
İmtihan sınavında sınıfta kaldı insanlık
Mazluma sırt dönmek bu çağda bu ne barbarlık
Mülteciyi yok saymak büyük ayıptır hayvanlık
Vahşi batı vahşetini gördük vede anladık...
***
Hani nerde kaldı insan hakları medeniyet
Utanç duvarlarıyla gerdiniz araya nefret
Tarih sizinle utanç duyacak hep ilel ibet
Vahşi batı yere batsın uygarlığına lanet... 

***
Hani globaldiniz ya siz artık sınırlar yoktu
İnsanlar eşit idi ayrımcılıksa bir suçtu
Tel örgülerle medeniyetiniz kokuştu çöktü
Vahşi batı medeniyetmi sizde zaten yoktu...
***
Çağlarim derki! dünyaya ders olsun Türk oğlu Türk
İnsanlığa örnek Ali cenaplıkta değişmez kürk
Din,dil,renk,ırk,meshep gözetmez hiç işte budur fark
Vahşi batı inançlara dil uzattın ettin çark.


Vatana İhanet Ettiniz


Bu ülkenin kaderiyle oynayan şu dört dümbük
Seyrediyor diğer beşyüz elli boş hödük hödük
Size oy verdik vekil tayin ettik öne sürdük
Milli iradeye vatana ihanet ettiniz..
***
Yazıklar olsun yazıklar beşyüz ellinizede
Virüs girmiş sizin olmayan o kuş beynize be
Utanma arlanma yokmu sizin hiç birinizde
Milli iradeye vatana ihanet ettiniz..
***
Ona yok buna yok kına yok yok yoklardasınız
Yalan dolan palavra boş vaad b….klardasınız
Ülkem kan ağlarken sizler karnı toklardansınız
Milli iradeye vatana ihanet ettiniz..
***
Her gün şehit olurken körpe ana kuzuları
Hala senaryo yazor sıkılmadan bazıları
Liderliğiniz batsın Allahın beynamazları
Milli iradeye vatana ihanet ettiniz..
***
Birlik dirlik yoluna döşediniz mayınları
Kana buladınız geleceğimizi yarınları
Çağlarim derki be hey yüzsüz vatan hayınları
Milli iradeye vatana ihanet ettiniz..


Rüyasında Darı Gören Hindi


O şehid oldu şehit,şehadet şerbeti içti
Ya sen! vahşetinle yıktın insanlığın arşını..
Bin yıldır bu ülkede milletler barışı seçti
Ya sen! dehşetle kana buladın her bir karışını..
****
Ben bir anayım ana yüreğime taşlar bastım
Toprağa verdim yavrumu esmeri sarışını..
Say ki bir adak adadım dı kınalı koç kestim
Vermem bu ülkenin sana bir tek çakıl taşını..
****
Sen ki rüyasında darı gören zavallı hindi
Kimin hakkını kime savunuyorsun sen imdi
Oğlum Mehmet,damadım keko ,gelinimse Zindi
Et tırnak olup yazdık biz birlik dirlik marşını...
****
Kazdığın kör kuyularda boğulasın inşallah
Yurtsuz dolanasın hemi iki cihan arşını
Biz anların ahı var arşa ulaştı billah
Kuzgunlar yesinler inşallah o pis naaşını

Seyyah


Üç günlük şu faniyi seyr-i sefer eyledim
Neler gördüm yol boyu bilseniz neler neler
Insan oğlun seherde şöyle seyran eyledim
Yol keser kervan soyar olmuşlar haramiler
****
Karınca kendini fil görüyor aynalarda
Serçeler şahan olmuş da uçar yücelerde
Hoş görüye barışa mihnet yok hiç kullarda
Abdurahim çelebi sanar kendin emmiler
****
Hükümdâr bellemiş de arsız kendin cihana
Orta doğuyu bular oluk oluk kanına
Misket varil yağdırır bebelerin canına
Bir masada toplanmışlar bütün zebaniler
****
Sultan Süleyman a yâr olmayan mülk alemi
Parsel parsel tapulayıp zimmet etmişler
Gel Çağlarim kır sen bu aciz kalmış kalemi
Hoşgörü bağın talan edip nefret ekmişler.


Gül Talan Olmuş Dallar Perişan


Hoyratlarmı girmiş dostun bağına
Gül talan olmuş dost dallar perişan
Nifak tohumu ekmiş toprağına
Kul talan olmuş dost hallar perişan
****
Itırlar bitip bülbüller ötmüyor
Dil talan olmuş dost lallar perişan
Mazlumun ahı zalıma yetmiyor
Yol talan olmuş dost zullar perişan
****
Gonca iken derilir tomurcuklar
Kol talan olmuş dost yılllar perişan
Kundakda vurulmuş bebek çocuklar
Al talan olmuş dost sallar perişan
****
Çağlarim bu çağın civisi çıkmış
Yıl talan olmuş dost ollar perişan
Mazluma zalımlar haklımı çıkmış
Nil talan olmuş dost seller perişan
Aşık Çağlari - Muammer Çalar
**********************************
Zavallı
Hakareti iltifat saymış iftirayı mübah
Herkese bir kaftan biçmiş her kelleye bir külah
Allah'dan korkmaz,kuldan utanmaz,vah yazık günah
Kendini dev aynasında görmüş gider zavallı...
****
Kaf dağını o yaratmış sıra dağlar cabası
İnsanlığa katkıda yok tasası bir çabası
Değerleri ayak altına almış kahrolası
Cücük aklını çarmaha germiş gider zavallı...
****
İnsana saygı yok inançlara küfür ediyor
Aykırı bedevi bilmem kime kahır ediyor
Dünyayı kendine dar hayatı zehir ediyor
Yaşam mücadelesini sermiş gider zavallı...
****
Adalet istiyor arsız padişahdan bahane
Demokrasi var özgürlük hak hukuk ne şahane
Simit çalan on yıl banka soyan berat daha ne
Yetkisiz kral küstah hükmün vermiş gider zavallı...
****
Aydınlık adına karanlık senaryo yazıyor
Sıralayıp peş peşine tesbih gibi diziyor
Medeniyet yolunda gençliğe mezar kazıyor
Güya karanlıklara farımış gider zavvallı...
****
İnsanlığı hiçe saymış idoloji peşinde
Sınıflandırır ayırır mitoloji düşünde
Pis kokular yayar murdar kokoloji leşinde
Çağlarim derki:etrafı sarmış gider zavvallı.


A benim Ağ Gülüm


Mağrurlanma boşa güzelim diye
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
Böbürlenme boşa ezelim diye
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
A benim ağ gülüm divane gönlüm
****
Ne çıkar mısara olsan Süleyman
Saltanatlar sana kılsada feyman
Gün olur ki döner bu çarkı devran
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
A benim ağ gülüm divane gönlüm
****
Çağlarim çağlara ne bıraktın sen
Yaşayıp gidecek hiç silinmeden
Can düşer toprağa çürür bu beden
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
A benim ağ gülüm divane gönlüm.


Kandık Gurbette


Ferhat olup delsem karlı dağları
Açsın diye yâre giden yolları
Günleri,ayları,onca yılları
Tesbih edip sabır sandık gurbette....
****
Özledim vatanım köyüm özledim
Hasretin narını serde közledim
Gözyaşımı gecelerde gizledim
Olmayan sabaha bandık gurbette....
****
Zay oldu gençliğim gurbet ellerde
Gidipte dönülmez uzun seferde
Gurbet yorgunu bir türkü dillerde
İnleyen namaye kandık gurbette...
****
Yad yaban ellerde kurulmuş hanem
Hasretin okuyla delindi sinem
Yol vermezki dağlar ben yâre gidem
Bağlandı yollarım yandık gurbette...
****
Çağlarim ağlayıp sızlama boşa
Yazılan gelirmiş sağ olan başa
Mendil verenim yok gözde ki yaşa
Goncaydık gazele döndük gurbette.


Sevgi Rehber Olsa, Hoşgörü Sancak


Eşittir insanlar eşit kalacak,
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...
Savaşlar, zulumler, kin son bulacak,
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...
****
Ekme nifak tohumları derilmez,
Yollar var ki menziline erilmez,
Arif olan zatı yermez yerilmez,
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...
****
Darmı geldi fani dünya koskoca,
Birisi papazsa diğeri hoca,
Gösterki aleme derviş Yunus’ca,
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...
****
Kuzeyi, güneyi, batı, doğusu
Dört kıtada dört kitabın olgusu,
Barış olur insalığın burcusu,
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...
****
Çağlari der: barış en kutsal sancak,
Nesilden nesile dalgalanacak,
Üç günlük viranda ne yazık ancak
Sevgi rehber olsa, hoşgörü sancak...


Bir savaş çocuğunun annesine olan serzenişi


Dünyaya gelmeyi ben mi istedim anne!
Neden beni büyütüp besledin sen anne?
Dünya güzel, yaşamakda güzel dedin de,
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...
****
Oku dedin: okudum kitaplar dolusu;
Sayfalar kan, göz yaşı, ve barut kokusu..
Gahi falanın, gahi filanın ordusu,
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...
****
Birdem Roma devrinde Osmanlılar varmış!
Birinci dünyayı ikinciye sayarmış..
Stalin bombalar, hitler fırına atarmış,
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...
****
Tarihler boyu kavimleri helak olmuş.
İsraelde savaş bir asır sürüyormuş.
Saddam denen likit gaz atıp savururmuş,
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...
****
Amerika varmış; adaletin avcısı,
Japonyada, vietnamda tüter bacası,
Ruslar varmış ya nükleer gücün hocası,
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...
****
Ruanda, Somali, Afrika, Afganlılar,
Dün orta doğu, Kafkasya, bugün balkanlar..
Bebeleride vururlar mı (anne) savaşanlar?
Bana savaşlardan söz etmedin hiç Anne...


Gelin Sevip Sevilelim


Gelin sevip sevilelim,düşmüyelim biz aha,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin..
Gönüller bir olsa samanlık sürermiş dem sefa,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin..
****
Gater düzsün sevgi,saygı,barış dostluk kervanı,
Silinsin şu gönüllerin kibir tamah revanı;
İnsan olan sever,hakir görmez yermez insanı,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin...
****
Can ile canan ol,gel hoş gör alemi sev hoş gör,
Dost ile dost ol, bir yoluna baş koyda serrin gör,
Mal ile mülk ol,gönül postunu dergaha serde gör,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin..
****
Mevlana’nın zikirleri fikirlerinden beri,
Taht kurmuş gönüllerde dost sevgi saygı cemberi;
Ahi evran, Hacı Bektaş Veli,irşad cevheri,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin..
****
Muhammed,Mustafa Resul, Ebu Bekir’lerinden,
Ali Haydar,Hamza Sıddık,Faruk Ömer’lerinden,
Çoban Veysel Karani’m gibi en fakirlerinden,
Yunus gibi,İkrarına sadık olanlar gelsin.


Adalet İstiyorum


On değil, beş değil,iki bine bir iki kala,
Cumhuriyetimizin yetmiş beşinci yılında.
Kilit vurduk ikibin ikiyüz iki okula.
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu...
****
Ben demokrasi istiyorum; özgür demokrasi!
Sen’se diyorsun ki hep yamukrasi, pamukrasi,
Eğitimdir gelecek çağın tek doğru adresi.
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu...
****
Ben hüriyet istiyorum,ve inanç özgürlüğü,
Sen gösteriyorsun bana brokrasi amirliği,
Tanımam bürokrasiyi,bilmem o rektörlüğü.
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu...
****
Ben mebus olmak istiyorum; müdür beyim mebus!
Sen’se gösteriyorsun bana, asker,polis,mapus.
İnsana yaraşan ilim,bilim,iktisat,tahsis.
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu...
****
Ben okumak isteyen okuluna aşık, tutsak.
Ben konuşmak istiyorum be; özgürce konuşmak.
Sen diyorsun ki:sus demokraside bunlar yasak.
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu...
****
Ben docent olmak istiyorum; uzman docent doktor!
Sen diyorsun: eğitim reformu bu yeni faktor.
Ey! çağdaş figüran! Sayın bay kel başlı baş aktör!
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu..
****
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu.
Sen’se istiyorsun sana lanetler okumamı
Bu nasıl sistemdir ki alır eğetim hakkımı
Ben okulumu istiyorum; beyim okulumu.


Gül Şahid Olsun


Bir seni sevdim,sana gönül verdim
Seni yazan kalem el şahit olsun....
Dertlilerin dergahına post serdim
Seher vakti hazan yel şahit olsun....
****
Canan sensin,can sensin sevdiceğim
Gönül behçemdeki gül şahit olsun....
Benim senden özge yârm yok çiçeğim
Her dem adın anan dil şahit olsun...
****
Aşk şarabın içe içe kandım yâr
Nazende süzülen tül şahit olsun...
Sevdanla hara düşüp yandım yâr
Ateşimden kalan kül şahit olsun...
****
Aşkınla mecnunum ben divaneyim 

Yedi düel alan yol şahit olsun..
Çağlari belleme bir mihmaneyim
Omuzlarda giden sal şahit olsun.


Demokrasi Rüzgarı Bizde Ters Yönden Esiyor


Ağzı olan konuşuyor hükmü ahkâm kesiyor
Ezberi edebiyat yapıp lügâtlar düzüyor
Yargısız infazcı ya katline ferman yazıyor
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor
****
Edebli susar iken edebinden arından
Edepsiz böbürlenir durur hiddet harından
Ahkam keser savurur dünden bu günden yarından
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor
****
Aykırılık aydınlık olmuş be meğer ne haber
Ne hak hukuk bilir ne saygı nizam gözetler
Her konuda alim kelek keser arşa hükmeder
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor
****
Özgürlükler var demokrasi hat safada ne alâ
Boş ver karşındakine dünyayı dar et dar ola
Ne kadar çok çamur atarsan at yanına kâr kala
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor
****
Demokrasi hiç kimseye Karun hakkını vermez
İnsan olan insanı asla yermez ve yerilmez
Ekme nifak tohumlarını gonca gül olup derilmez
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor
****
Allah dan korkmayan arsız kuldan utanırmı
Edepsizlik düstürudur başka kural tanırmı
Gaflet uykusuna yatan gafil hemen uyanırmı
Demokrasi rüzgârı bizde ters yöne esiyor.


Eşitliği Yazın İlk Başlara


Dünya düzeninde fermanlar yazanlar;
Eşitliği yazın, yazın ilk başlara..
Cuntalarla yazıp, yazıp da bozanlar;
Eşitliği yazın, yazın ilk başlara..
****
Senlik benlik denen şu kavgalar bitsin!
Barış rüzgarı olsun hoşgörü essin..
Haksızlıklar son bulsun adalet gelsin!
Eşitliği yazın, yazın ilk başlara..
****
Ademden, Havva’dan geldik biz cihana,
Bakma farklı lisan dil konuştuğuna..
Dünya insanlarının mutluluğuna,
Eşitliği yazın, yazın ilk başlara.
Nebilsin Hoyrat
Gülizardan gül derdim derledim demet demet
Kimi dikeni var dedi kimide yaprağı
İzzeti ikram bildim sevgiyi buket buket
Ne bilsin zalım hoyrat zerafeti revrağı
****
Hakarete saydılar dost izzeti ikramı
Yargısız idam sehbasına çektiler kurramı
Lokman hekim de gelse sarmaz daha yaramı
Neyleyim ben tabibi devasız boş cerrağı
****
Geçti Çağlarim geçti o demi devranımız
Aman vermedi bize şu ahdı amanımız
Azrail can almaya gelmiş son mihmanımız
Üzerime yorgan yapsınlar kara toprağı.


Anam Canım Anam


Derdimin ortağı,ey başımın tacı Ana’m
Sensiz şu gaddar dünyaya ben nasıl katlanam.
Hakkın helal eyle,affet beni affet Ana’m
Bilmem nasıl öderim senin hakkını Ana’m...
****
Muhtacım merhametine,şefkatli sevgine
Dua eder hayır dilerdin her bir işime 

Bin yıl uyurum biran giriversen düşüme
Bilmem nasıl öderim senin hakkını Ana’m...
****
Uzunca uzanıpta baş koyunca dizine
Senin o eşsiz sevgin sarar şefkat bezine
Hızır olurda yetişirdin müşkül derdime
Bilmem nasıl öderim senin hakkını Ana’m...
****
Gözümde tütüyor o şark odalı evlerin
Isdar gurupda kilim dokuduğun günlerin
Ver öpeyim doya doya mübarek ellerin
Bilmem nasıl öderim senin hakkını Ana’m...
****
Sırtımda kabelere götürsemde az gelir
Şol Cennet ayaklarıyın altında uz gelir
Yavrum deyişin yeter dünyalar vız gelir
Bilmem nasıl öderim senin hakkını Ana’m.


Gelin Bir Olalım Bir


Moğollardan Hitlere her dönemde
Kan kusan, kin kusanlar dört mevsimde
Biline barış gerek bu gündeme
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..
****
Alevi sunnisi her bir mezhebi
Bir olalım bir, bırakın hasedi
Kardeş kavgası kime yarar verdi?
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..
****
Pir Sultanlar der canlar sevdamız bir
Fark etmez deli derviş hepside bir
Pak eyle gel özünü kalmasın kir
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..
****
İncil, Zebur, Tevrat, Kur’an okurlar
Zikreyler zihinde huzur bulurlar
Topraktan gelirler toprak olurlar
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..
****
Yunus severdi arıyı çiçeği
İncitmezdi karıncayı böceği
Hoşgörüyle barış sevgi örneği
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..
****
Mevlana der: gel her kim olursan ol
İnsanoğlu insan bir Allaha kul
Gönülden gönüle uzanır çok yol
Gelin bir olalım bir, gün bu gündür..


Gönlüme Göre Yâr Bulamadım


Dolaştım dünyayı gezdim evreni
Gönlüme göre bir yâr bulamadım
Deryalara döksem almaz derdimi
Gönlüme göre bir yer bulamdım..

****
Ömür yelkenimi açtım ummana
Demir atmak bilmez hiç bir limana
Rotasız gayesiz yüzer divana
Gönlüme göre bir sır bulamadım..

****
Yarenim yoldaşım yollarda koydu
İyi gün dostlarım dar günde soydu
Sevgiye saygıya dostluğa kıydı
Gönlüme göre bir er bulamdım..

****
Çağlarim çağlara yazsan adını
Sayıp sıralasan her muradını
Duyarmı sevdiğin yâr feryadını
Gönlüme göre bir kâr bulamadım.


Mübah Sayılır


Dünya arsızın, meydan yüzsüzün Servet hırsızın, hüküm soysuzun olunca
Bebelere kurşun sıkmak mübah sayılır.
Utanç duvarının adı değişir savunma olur
Mazlum Filistin,Çeçen haritadan silinir unutulur 

Gündeme getirmek haber yapmak günah sayılır
****
Carpık düzenle,yamuk sistemle
Rütbeli moda olur işkence
Demokrasi adı verilince
Cifte standarta ikileme
Zulumler refah sayılır
****
İşgal demokrasi özgürlük donuna gireli
Cüceler fil oldu yedibaşlı yedi memeli 

Nutku tutuldu İnsanlığın mazlumların vebali 

insanlığın yüz karası savaşlar itibar görür başımıza ilah sayılır.


Ey Sevgili


Gönül tasında sunduğun ağu mu bal mıdır?
Aldın aklımı baştan fikrim aralı kaldı...
Gelir geçer işmar edersin dilin lâl mıdır?
Adın düşmez dilimden zikrim sıralı kaldı...
****
Ey sevgili
Aşkına meftun olup sevda kürkün giyeli
Dinmedi gönül ağrım şuram pareli kaldı...
Ağustos da kar yağdı başa eser sam yeli
Dinmedi gönül ağrım hasret buralı kaldı...
****
Ey sevgili
Gönül cenahım yanar durur dumansız külsüz
Derbeder divaneyim dertler sıralı kaldı...
Hayalini cizerim serde tualsiz tülsüz
Dinmedi gönül ağrım aşkın buralı kaldı...
****
Ey sevgili
Cevri güzel cefakar düşürdün ya dertlere
Ahvalim soran olmaz ahtu amanım kaldı..
Felek tırpanın vurup çaldı yerden yerlere
Talan olmuş viranım bağrım hareli kaldı...
****
Ey sevgili
Sen gittin gideli ben masumum bu ellerde
Anılar ağlıyor defterim karalı kaldı...
Yokluğuna bir türkü yazdım düşmez dillerde
Çağlarim derki cananım yürek yaralı kaldı.


Canan Yunus idi


Tabtuk dergahından feyizler alan,
Yanan Yunus idi,o derviş Yunus...
Gönlünü derya,ummanlara salan,
Banan Yunus idi,o derviş Yunus...
***
Gezer idi; iki Arşı alâyı,
Sevgi ile yoğururdu mayayı,
Barış, Hoşgörü bir edip davayı,
Sunan Yunus idi,o derviş Yunus
***
Yetmiş üçe hep,bir nazar eyleyen,
Herdem Hakkı hakikatı söyleyen,
Aşk elinden kendin heder eyleyen,
Kanan Yunus idi, o dervişYunus...
***
O bilmezdi kin ile kem hiddeti,
Diler idi; Kahhar Haktan mededi,
Şu fani dünyaya meyil vermedi,
Canan Yunus idi,o derviş Yunus.


Ölmesin Bebeler


Bu çağda vahşet bu neyin kimin savaşı
Savaşın girdiği yerde dinermi göz yaşı
Çıkar at gözlüğnü bakma öyle şaşı şaşı
Ölmesin bebeler dinsin anamın göz yaşı
***
Nerde kaldı sağ duyu akli selime noldu
Barış şehit düştü de hoşgörümü yoruldu
Kınalı kuzulara nasıl kıyıp vuruldu
Ölmesin bebeler dinsin anamın göz yaşı
***
Sırtlan çoban olurmu hiç sürüye ağıla
Sinsice sızar körpe kuzulara sağıla
Dileğim karabulut tez zamanda dağıla
Ölmesin bebeler dinsin anamın göz yaşı
***
Çağlarim derki dost barış olsun barış olsun
Kardeşlik kazansın insanlıkda yarış olsun
Ülkemin her köşesi insaf anlayış dolsun
Ölmesin bebeler dinsin anamın göz yaşı


Bir Daha Dost İçmem Bir daha


Cennete giden yol olsan da geçmem
Daha bir daha dost geçmem bir daha
Ebu kevser zemzem olsan da içmem
Daha bir daha dost içmem bir daha
****
Huri melek peri olsan da seçmem
Daha bir daha dost seçmem bir daha
Nasibim kısmetim olsan da biçmem
Daha bir daha dost biçmem bir daha.
****
Son dilek kapısı olsan da açmam
Daha bir daha dost açmam bir daha
Çağlarim der: hayal düş ile uçmam
Daha bir daha dost uçmam bir daha


Serzeniş


Kendini şair ozan sanan kalem dostuma
Dedim gel şiiri konuşalım doya doya
Giriverdi hemencik alınganlık postuna
Kala kaldım ortada yapayalnız yapyaya
***
Her söz hançer olup batıyordu belli ki
Konumuz kültür sanat edebiyat halbuki
Fikir teatesi yürütebilseydik belki
Parmak basacaktık her bir önemli noktaya
***
Sanal alemde yaz boz yapıp karalamayı
Şiir zanediyor dört mısra sıralamayı
Sanat bellemiş meğer matraklık oynamayı
Ortak bir yön buluruz sanmıştım hani güya
***
Dört duvardan saraymı olur dekarasyonsuz
Menzil bulunurmu hiç a dost hedefsiz yönsüz
Çağlarim derki: sanatın ehline saygım sonsuz
Arzu ahvalim yazdım akıp giden pak suya.


Benim Yârim


Kudretten sürmeli kaşları gözü
Ay gibi parlıyor cemali yüzü
Katlime fermandır bir acı sözü
Benim yârim gönlüm yâridir yâri
***
Gülistan bağımda nadide bir gül
Ben dalına konan o şeyda bülbül
Sevdası Mevladan bana bir ödül
Benim yârim ömrüm varıdır varı
***
Gönül sarayımın huri perisi
Aklımı başımdan alır sevgisi
Canımın cananı ömrüm yarısı
Benim yârim gözüm feridir feri
***
Kâr etmez gönlüme her söz saz gelir
Ferhat gibi dağlar delsem az gelir
Çağlarim uğrunda ölsem vız gelir
Benim yârim yüzüm nurudur nuru.
***
Yunus Emre'm


Karaman`da yaşadığın topraklardan,
Kalktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
Morcalı deresinden, deli çaylardan
Aktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
****
Yesevi`nin köprüsünden yollarına,
Sarktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
Tabtuk Emre, Balım Sultan kulvarına,
Baktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
****
Ahi evran, Hacı bektaş velilerden,
Çıktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
Arifler ceminde kevseri Aliden,
Tıktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
****
Mevlana`nın gel yine gel çağrısına,
Taktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
Dervişlerin himmet kağnısına kendim-i
Çaktım da geliyorum dost Yunus Emre`m..
****
Sevginin deryasına gönlümü yelken,
Çektim de geliyorum dost Yunus Emre`m..
Hoşgörüye davet Çağlari der: serden,
Sekdim de geliyorum dost Yunus Emre`m.


Ben Iraklı Bir Çocuğum


Sizler dünyalı Bense! Iraklı bir çocuğum
Bağdatta dünyaya gelmek tek suçum 

geceleri dehşet kabus düşlerim her şafak topa tutulur umutlarım...

 Ey insanlık ey dünya çocukları sizin evinize hiç bomba düşdümü? 

Oyuncaklarınızı bırakıp kaçtınızmı? 

siren sesleriyle irkildinizmi yerinizden 

cehenemi andıran alevler arasında can veren çığlıkları duydunuzmu hiç? 

Okul aracınız füzelere hedef oldumu 

çok sevdiğin baban yaralandımı annen ağladımı 

Kan damladımı sofranıza ambargo kondumu yarınlarınıza
Ey dünyalılar 

durdurun bu Hiroşima canilerini 

bebek katillerini Savaşlar olmasın 

bebeler ölmesin yürekler yanmasın
anneler ağlamasın
? ? ? ?
Çıkar petrol dolu dünyalar sizin olsun 

ama benim çocukluğumu çocuk dünyamı bana geri verin 

Ben sevgi çieçeklerinin açtığı barış kuşlarının şarkılar söylediği 

o temiz saf berrak dünyamı istiyorum Verin benim dünyamı barış istiyorum çocukluğumu istiyorum her dünyalı çocuk gibi benimde yaşamak hakkım olmalı
Ey dünyalılar 

durdurun bu Hiroşima canilerini 

bebek katillerini 

Savaşlar olmasın bebeler ölmesin 

yürekler yanmasın anneler ağlamasın 

ben savaşsız barış dolu dünyamda 

okul bahçemde özgürce oynamak istiyorum


Akrostij Oğula Öğüt


Edep erkan servetin sermayen ola ey oğul
Rind yanında artılar eksilmeye dola çoğul
Kamil ol ki sen erdemlerin erdemine boğul
Arifler ceminde birlik dirlik postunda kurul
Nadide bir gül gibi hep hoşgörüyle dol oğul 

****
Çağlayan sular gibi gür çağla dol tevazuyla
Ana şevkatiyle yaklaş her canlıya kuzuya
Ğ ülüp geçmeyesin sakın geçmişine maziye
Liyakatle bağlan kadere alnında yazıya 

Adap eyle ikrar et tecelliye ve rızaya
Rahmanından dile hep her ne dilersen arzuyu
İhlasla yürü yolun olduğun gibi kal oğul
****
Çağlara bir göz at hele neler yaşanmış neler
Allah kula ne dilerse onu verirmiş meğer
Lokmanı pay et fakir fukara vermeye değer 

Allah cimriden ziyade cömert kulunu sever
Rahman katında olasın en hayırlı kul oğul


Eşim Ayşe Hanım


Evreni yaratan yüce Rahmanın armağanı
Şevkat deryasının nuru o,sonsuzluk ummanı
İkrarlı yâr,vefakar sevgili,derdim gümanı
Maralım canım benim,o aşk bağımın bağbanı
****
Ay yüzlü,gül yüzlü sultandır gönül sarayıma
Yasemen çiçeği lâlezarda ömrüm dağına
Şiir gözlüm,türkü bakışın melhemdir yarama
Evrende yaşama gerekcemsin cananım bana
****
Hatun ana anaların vefalı şevkatlisi
Aşk ile yoğrulmuş haktan her çiçeği meyvesi
Ninnileri duaları himmettin firkatlisi
Ihlamur kokulu yâr eşlerin merhametlisi
Meyli muhabbetim yazılmış ezeli can sana


ATİKE ÇALAR


Allah seni öz nurundan yaratmış
Tahtı revanında inci donatmış
İzzeti ikramı ağına katmış
Keramete ehil kılıp da tartmış
Evveli ahir de dilek yaratmış
****
Çağlar boyu hep coşkun çağlayasın
Ana babanın hakkını sağlayasın
Lale sümbül gonca gül bağlayasın
Allahı zikredip daim anasın
Rabbim seni bil ki melek yaratmış.


GÜLHAN ÇALAR


Gül kurusu o gülistan kokulum
Ümitperes pir peri melek huylum
Lütfu keremkâr benim asil soylum
Hak tela yaratmış gür selvi boylum
Ahlakı temiz pak dosdoğru yollum
Nadide bir çiçeksin kara güllüm..
****
Çaylar gibi berrak temiz yüreği
Adalet terazisi doğru direği

Levhi ezel olsa gerek ereği 

Allah yaratmış böyle bir meleği
Rind yanında artı var gönca gülüm...


Şairmi olunurmuş Üç Beş Hece İle


Şairmi olunur muş üç beş hece yazmakla
İlimsiz kağıtları çizen Aşık Çağlarim
Okumayan meşguldür dilimizi bozmakla
Boş yere dertlerini dizen Aşık Çağlarim..
****
Şair ile şiire saygılı isen eğer
Yunus’lar Necip Fazıl, şayet bilirsen değer
Aruz, hece, kafiye ölçüler varmış meğer
Şiirlerde sonsuzdur düzen Aşık Çağlarim..
****
Bunda saygı esastır bir de edeb olmalı
Kaynaklara bakarak hedef ve yön bulmalı
Varıp da bir üstad’dan bir zaman ders almalı
Şair olmaz başıboş gezen Aşık Çağlarim
****
Güzel Türkçemiz derya yücelmiş yücelere
Tarifi zor duygular sığmaz ki hecelere
Şiirler mehtap olur uykusuz gecelere
Yanık yanık ezgiler ezen Aşık Çağlarim..
****
“Oku! ” buyurur bize o yüce kutsal kitap.
Sanatta koşmak yoktur aşama etap etap
Vezinli güftede lal olurmuş en gür hitap
Tınıyı yüreğinde sezen Aşık Çağlarim..
****
Söz kalabalığını sakın ha yaza gelme
Vezinsiz güftelerde, akortsuz saza gelme
Yazılan yorumları görüp de gaza gelme
Biraz daha bu işe özen Aşık Çağlarim
****
Çağlari ne eylesin cağıl çağlamıyorsan
Mevzu’yu dağıtmadan güzel bağlamıyorsan
Yunus gibi ciğerim eğer dağlamıyorsan
Boş yere karalayıp yazan Aşık Çağlarim.


Bu Yol Zorlu Yokuş Bir Yol


Bu yol öyle bir yol ki zorlu yokuş bir yoldur,
Engemeler engeller müşküllerle doludur,
Keramet ehli sadık Velilerin yoludur,
Mansur gibi özünü dara çekenler gelsin.
Çetin bir görevi var git sen Metin olana ver..
****
Rotasız ummanlarda açma hiç yelken emi,
Tamahın deryasında hiddetse şayet gemi,
Demi devran eyledik derler beyhude hani, 

Ama demez ki fani dünya demez ben fani.
Lakin bir görevi,var git sen Hakim olana ver...
****
Huzur nedir dost refah nedir,hani nerdedir?
Türlü engelleri var sırrı perde perdedir,
Her gece de bülbülü arayıp durma boşa,
Şeyda bübül öter durur,dalda seherdedir.
Sütun bir görevi,var git sen Sakin olana ver...
****
Yanlışa yöneldik biz hep vardıkca yanlışa,
Nefsimiz elinde,arz-umuz oldu bir maşa,
Sürdü sürükledi ah hep yanlıştan,yanlışa,
Hele biraz su verin şu yüreği yanmışa.
Salgın bir görevi,var git sen Hekim olana ver.


Hoşgörü


Gönlümde mabete dergah kurdum ey erenler
Can bildik insanı,serde can canan eyledik
Ey gardaşlar,yoldaşlar,mihmanlar,ey yarenler
Yermedik alemi her kim olursan ol gel dedik...
****
Elde fener eylemeli önder bir rehberi
Işık tuta yol göstere ol hakkın feneri
Ey ehli beyti ala şehadet edenleri
Yermedik alemi her kim olursan ol gel dedik...
****
Gönül evindeki manastırı ve tekkeyi
Tavaf edenler irşad ile giyer takkeyi
Dilersen var git mesken tut Haremi Kâbeyi
Yermedik alemi her kim olursan ol gel dedik...
Hey Dost


Hey dost
Dil uzatma gel ne kiliseye nede camiye
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil..
Hoşgörü barış sevgi olsun elde tek sermaye
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil..
****
Hey dost
Ne zannedersin ki aciz sen cihanda kendini
Firavun misali durmaz körüklersin heva fendini
El vurup incitme insanlığın kutsal bendini
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil..
****
Hey dost
Başkalarını dışlama yakınını haşlama
Her kapına geleni boş cevirip de taşlama
Hakkın divanında sakın hata kusur işleme
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil..
****
Hey dost
Her duyduğuna inanmayasın kanma aldanma
Her gördüğün takkeliyi o hacı deden sanma
İster putperes ol istersen mecuse ol amma
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil..
****
Hey dost
Dil uzatıp insanlık değerlerin karalama
Eline beline diline ilkesin yaralama
Ezberi edebiyat yapıp boş laf sıralama
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil
****
Hey dost
Arif olanlar sever hakir görmezler kimseyi
Hoşgörü gülüyle süsler her gönülde gamzeyi
Sever yaradılmışı herbir canlıyı nesneyi
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil
****
Hey dost
Hem derken çıkmışım sadıkların nurlu yoluna
Körükleme hiddetini kem eyleme canına
Canla canan birdir,bir yüzünü dönsen bu yana
Bütün mabetler kutsaldır saygı duymasını bil


Arbede Kon Göç


Bülbüle sordum avazın kimedir?
Dedi! alkaranfil gonca güledir..
Güllere sordum niyazın kimedir?
Dedi! yaz bahar aylı mevsimedir..
****
Gönlüme sordum meramın nicedir?
Dedi! bir gülyüzlü nazlı yârdadır..
Kendime sordum ahvalin nicedir?
Dedi! yüreciğim göz, göz yaradır..
****
Arife sordum dostun varmı kimdir?
Dedi! sevgi dostum, nefretim kindir..
Cahala sordum hey bu halin nedir?
Dedi! beni şaşkın eden binbirdir.. 

****
Çocuğa sordum senin yaşın kaç?
Dedi hele gel, biraz beri yaklaş..
Nineme sordum nedir diye sonuç?
Dedi! ahhh oğul dünya yalan kon göç.


Derviş Yunus Gibi


Yetmiş üçe sen dost,bir nazarla bakarmısın?
Çağlayıp ilim,irfan pınarı akarmısın?
Kainatta aşkın hırkasını takarmısın?
Giyermisin azizim o derviş Yunus gibi...
****
Çiçekleyin kokular saçarak cism cihana
Dervişleyin ikrarlar vererek bir divana
Canı başı hak bilip,ol aşkın dergahına
Varırmısın azizim o derviş Yunus gibi...
****
Meyil etmeden birdem fani köhne dünyaya
Binip gönül atına kalmadan yolda yaya
Divane gönüllere sevgiden mabet,maya
Kararmısın azizim o derviş Yunus gibi...
****
O büyük ozan idi,merhumu koca Yunus
Biz aşıklar hep onun yoluna koyulmuşuz
Çağlari der ki: gönlü derya,deniz okyanus
Girermisin azizim o derviş Yunus gibi.


Atışma Ah Anadolum


Yükledin yükümü gurbet ellere
Dur diyen olmadı ah Anadolum
Kor düştü yanıyor bak yüreklere
Su veren kalmadı vah Anadolum..........Nuri Can
****
Kafeste bülbül gibi zar ağlarım
Yaş silen olmadı ah Anadolum..
Zay olup gitti de gençlik çağlarım
Hal bilen olmadı vah Anadolum............Aşık Çağlari
****
Dalımda bir heybe gözyaşı dolu
Uzadıkça uzar gurbetin yolu
İstersen ardımda çalma davulu
Gidenler dönmüyor ah Anadolum...........Nuri Can
****
Pir sultanlar misali sürgündeyim
Gel diyen olmadı ah Anadolum..
Yol vermez ki dağlar yare gideyim
El veren olmadı vah Anadolum..............Aşık Çağlari
****
Dağların başına duman sis çökmüş
Her geçen bu yolda gözyaşı dökmüş
Bakarım yavrular boynunu bükmüş
Gitmek zor geliyor ah Anadolum.............Nuri Can
****
Gurbetin kahrı zorumuş zor meğer
Yiğit namerde baş eğermi eğer
Beden burda, gönül sılada gezer
Yol bulan olmadı ah Anadolum...............Aşık Çağlari
****
Çekeriz çileyi çekeriz kahrı
Adımız garibe çıkmıştır gayrı
Anadan babadan bacıdan ayrı
İçimiz kanıyor ah Anadolum..................Nuri Can.
****
Bilmem kader firgat, bilmem tecelli
Yıllardır bitmedi gurbet mecali
Gözümde tütüyor yârin hayali
Kar veren olmadı vah Anadolum...........Aşık Çağlari
****
Kimi zevk peşinde sefaya dalmış 

Kimisi yokluktan derten bunalmış 

kimi sakat kimi arada kalmış
Yoksulluk ar geliyor vah Anadolum...........Nuri Can
****
Nasıl kıydılar bize kim yolladı
Bizde insanız bu ülke evladı
Yurt oldu bize ellerin hoyradı
Ömrümüz bitiyor ah Anadolum................Aşık Çağlari
****
Hainler maskeyi yüzüne çekmiş
Doğrunun gözleri ırmakmış selmiş
Yiğitler namerde boynunu eğmiş
Gücümüz yetmiyor ah Anadolum..............Nuri Can
****
Ölümden korkum yok ya ayrılık bor
Gün be gün eriyorum kar gibi yar 

İçim yanıyor volkanlar gibi kor 

Alevsiz dumansız vah Anadolum..............Aşık Çağlari


Aşkı Erdem Sendedir


Her şey sendedir,kerem et insan oğlu sende.
Daha ne ararsın ki sen daha başka yerde...
Yoksa gönülde,ihlasdan eser minik zerre,
Ne gül biter, nede bülbül ötermiş seherde...
****
Bülbül cebreyler ise meğer gülün nazına,
Dünya denen boştur gayri boş onun gözüne...
Kişi özün yansıtır-sa erdemle sözüne,
İkrarı elek tutar eğrisine düzüne...
****
Seher ile sahrada her dem yaf yaf dövünen,
Aşık odur ki sadık, aşk babına bürünen...
Arif olmaz ki can her takka ile görünen.
Kamil odur ki kamil, gudretten sürmelenen...
****
Dikenli yollarda ve aşkın mim sahrasında,
Hay dönmedin ise sen, şu gönül sahasında.
Girmeyince cenge, nefsi emare safında,
Er olamazsın asla,dervişler sofrasında...
****
Evliyalar sultanı gönüllerin üstadı.
Bunca müridlerin arzusuydu yâr muradı,
Yemen ilinde Veyis adında garip vardı.
Meşayih tacın hırkasını ona yolladı.


Yonca Başka,Gonca Başka Başkadır


Bazı yollar vardır dost yol görülmez,
Bazı kırlar vardır ki kır sürülmez,
Her ot lahana olup da dürülmez,
Yonca başka,gonca başka başkadır...
****
Dağlar vardır yanar durur özünden,
Erler vardır anu bulur sözünden,
Bir yar vardır ki hiç düşmez gözümden,
Ağ yar başka,sağ yar başka başkadır..
****
Bülbüller o gülün nesine hayran?
Dikenine konar da sanar ki seyran,
Sevda serde tüter alenen rüyan,
Rüya başka,hülya başka başkadır..
****
Çeşmimde çağlar,Çağlarim şelale,
Aşıksın belli gülyüzlü bir cemale,
Varma gel gıybete girme vebale,
Güya başka,gaye başka başkadır.


Vay Benim Gafil Gönlüm


Bizi seveni sevin buyurur bir nida
Şad olunmazmış dost ermeyince mabuda
Dervişe yeter bir asa, yamalı aba
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...
****
Bir meşayih bulmadınsa eğer kendine
Nefs-i emmareni vermedinse eline
Varıp konmadınsa aşkın gonca gülüne
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...
****
Masumdur beşer daha doğuştan ta başta
Cezbedip gönülde ermedinse sen aşka
Fikir başka, zikir başka, şükürler başka
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...
****
Bir nazar eyledi yetmiş üçe bir dedi
Hoşgörüye gel kim olursan ol gel dedi
Meşayihin aşkı yüceldi arşa erdi
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...
****
Destanı da piri babam söyler destanı
Miskin gönüllere eker mesti mestanı
Cebreyler bülbülleri gezer gülistanı
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...
****
O dervişlerin,pirlerin velisi Ali
İmamların başı evliyaların gülü
Bir ummanı derya onun eksilmez gölü
İçmeyen kevseri Ali (den) vallahi deli
Vay benim gafil gönlüm vay yazık haline...


Ayrıldım Gidiyorum


Daha dün gelmiştim dünyaya bugün gidiyorum!
Bu ellerde eğlenip kalanlara selam olsun...
Bir rüyamıydı gerçekmiydi sahi bilmiyorum!
Bu hülyada oyuna dalanlara selam olsun...
****
Gelip, gelipte giderler mihmanlar hep bu handan 

Şu gördüğün iki kanatlı tahtı saltanattan.. 

Seyyah edilirmi sanarsın dost azık olmadan
Yol azığını peşin alanlara selam olsun...
****
Mal kazanıp da o mülki tapu edinenlere
Fermanlar yazıp da ben Süleymanım diyenlere
Gününü gün edip de demi devran sürenlere
Vebali boyununa salanlara selam olsun..
****
Dünyayı boş han yeri kendimi de hancı sandım
Ümit deryasında pür ummanlara derin daldım
Meğer ölüm varmış ya dost yeni bildim anladım
Hak ile hakikatı bulanlara selam olsun.


Ey Gönül
Yetmiş yıl sefasını sürdün dünyanın, 

Yedi mil öteye varmadın ey gönül..
Yıla benzer bir an olan şu rüyanın
Aslını ehline yormadın ey gönül..
****
Mal dedin, Mülk dedin, Han dedin, Köşk dedin
Parsel parsel tapuladın sahiplendin..
Evrende baki kalırımmı belledin,
Tamaha düşdün sen sormadın ey gönül.
****
Nicoldu hani onca servetin mülkün
Kimlere kaldı Çağlarim sırça köşkün
Dört metre kefen ile turaba döndün
Ecel gelip çattı görmedin ey gönül


Alemi Varmı


Dünyanın gam yükünü yüklenip de sırtına
Hamallık etmenin alemi varmı ey ömrüm..
Sahralarda toz duman sahil poyraz fırtına
Samanlık etmenin alemi varmı ey ömrüm
***
Şu üç günlük viranda mihmanız hani mihman
Rahman’dan gayrisinden dileme ahdu aman
Türlü türlü hâller var biri birinden yaman
Gümanlık etmenin alemi varmı ey ömrüm
***
Sıdkile bağlansak ya Sadıkların yoluna
Karışmasan alemin şu sağına soluna
Varedene sığın hep güvenme sen kuluna
Divanlık etmenin alemi varmı ey ömrüm
***
Hedefe ulaşmıyor mu attığın av taşın
Sızlanma gel Çağlarim beyhudedir göz yaşın
Helâlinden kaynasın ocağında nur aşın
Şivanlık etmenin alemi varmı ey ömrüm


Kişi Bilmez İse Meğer Dost Kendini!


Kişi bilmez ise meğer dost kendini!
Yıkar gidermiş insanlığın bendini..
Pay etme derler halbilmezle derdini!
Yakar gider aleme tellâl getirir..
****
Kişi meyil kılarsa fani dünyaya,
Her gün dalar o başka, başka hülyaya..
Ne rüzgara benzer nede fırtınaya,
Sakar gider yelime zevâl getirir..
****
Kişi ikrarsızsa eş,dost ve kardaşa,
Maşa yapar yakınını kor ataşa..
Haysiyet onuru vurur taştan taşa,
Çakar gider neslime celâl getirir..
****
Kişi düşünmezse bu günü yarını,
Daim oynarmış hep hayat kumarını..
Her fırsatta beller geçermiş ananı,
Bekar gider ceddime vebâl geitrir..
****
Kişi bilmez ise aşkın erdemini,
Bulandırır durur çayın sırdemini..
Yermiyorsa ayıp ile namahremi,
Çıkar gider sanma ki ikbâl getirir
Seni sana koymaz dost alır götürür.


Turnam Selam Götür


Turnam selam götür bizden sılaya
Nazlı yâr yollara baksın ağlasın...
Gurbetlik başımız koydu belaya
Nazlı yâr yılları sarsın ağlasın...
****
Kader firgat bilmem nedir tecelli
Nazlı yâr fallara baksın ağlasın...
Eser dert başımda dost deli deli
Nazlı yâr pulları sersin ağlasın..
****
Garip bülbül gibi ahü zardayım
Nazlı yâr gülleri taksın ağlasın..
Yokluğun elinden başı dardayım
Nazlı yâr hallarım sorsun ağlasın..
****
Ayrılık hasretlik bizi tüketti.
Nazlı yâr tülleri taksın ağlasın
Çağlarim der:ömür takvimim bitti
Nazlı yâr sellere girsin ağlasın..


İçimizdeki Yerli Ve Milli Şerefsizler


İçimizdeki yerli ve milli şerefsizler
Var oldukca düşmana ne hacet be dostum..
Demokrasi kardeşlik birliğe yüreksizler
Dar oldukca düşmana ne hacet be dostum..
****
Hainlik işlemiş ta damarında kanına
Varılmaz tafrasından yakınına yanına 

Gözün kırpmadan kıyar bebelerin canına
Kör oldukca düşmana ne hacet be dostum..
****
Terörü mubah sayan riyakâr sahtekârlar
Har oldukca düşmana ne hacet be dostum..
Kendinden başakasını görmezler yok sayarlar
Bor oldukca düşmana ne hacet be dostum..
****
Mazlumlara her zulmü reva gören zihniyet
Yar oldukca düşmana ne hacet be dostum..
Firavun bellemiş kendin ileli nihayet
Hür oldukca düşmana ne hacet be dostum..
****
Barış diye diye kan kusar kin kusar bunlar
Gür oldukca düşmana ne hacet be dostum..
Ocakları yıkarlar, kellerler keser bunlar
Var oldukca düşmana ne hacet be dostum..
****
Sülük gibi sırtımız dan kan emen vampirler
Var oldukca düşmana ne hacet be dostum..
Çağlarim der ki: can alıp kan döken hainler
Var oldukca düşmana ne hacet be dostum..


Atışma-Birlik Olalım Miktadi -Çağlari


Zalim bizden alır zulmün gücünü
Vermeyelim, gelin birlik olalım
Araştırıp onun bunun suçunu
Görmeyelim, gelin birlik olalım…….Ozan Mikdati
****
Birbirine vermeyelim zararı
Bu kavgadan kimin olur yararı?
Gün bu gündür hemen verip kararı
Durmayalım gelin birlik olalım………..Aşık Çağlari
****
O böyleymiş şu şöyleymiş deyip de
Birbirini hırpalayıp yeyip de
Ufak defek yanlışları sayıp da
Yermeyelim, gelin birlik olalım…….Ozan Mikdati
****
Huzur olmaz bir araya gelmeden!
Öfke nefret öç ve kini silmeden.
Başkasının davulunu bilmeden
Vurmayalım gelin birlik olalım………..Aşık Çağlari
****
Birlik çağı olmalıdır bu son çağ
Kavga ile, ihtilaftan kopar bağ
Düşmanların ekmeğine balla yağ
Sürmeyelim gelin birlik olalım............Ozan Mikdati
****
İncil, Zebur,Tevrat, Kur’an birlik der
Zikreylerler zihinlerde dirlik der
Kavga niza gürültüye şerlik der
Germeyelim gelin birlik olalım………..Aşık Çağlari
****
Kesemezken bahçenden bir çalıyı
Dış sermaye parsellemiş yalıyı
Despotların yolarına halıyı
Sermeyelim, gelin birlik olalım…….Ozan Mikdati
****
Yunus Emre gibi sevgi saçmadan
Hoşgörünün gereğinden kaçmadan
Goncaları yeşil yeşil açmadan
Dermeyelim gelin birlik olalım………..Aşık Çağlari
****
Der Mikdati işlemeli vefayı
Yaşamalı mutluluğu sefayı
Fitnelere uyup asla kafayı
Yormayalım gelin birlik olalım...........Ozan Mikdati
****
Mevlana der gel kim olursan ol gel
İnsan oğlu ancak Allah’adır kul
Çağlarim der gönüllere bul bir yol
Kırmayalım gelin birlik olalım………..Aşık Çağlari


Ey Gönül Derdin Ne Senin


Kime kem eyledin ki melül mahsun gezersin
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..
Herşeyi ince ince eleklerden süzersin
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..
****
Kültüre sanatamı küstün uzak durursun
Ne kaleme varırsın nede saz’a vurursun 

Ne güfteler dizer ne yanık gazel okursun
Ey gönül nicedir merâmın derdin ne senin..
****
Gel gönül fırat gibi çoşkunca çağlayalım
Çal şu dertli sazı yürekleri dağlayalım
Sözü varıp hakka hakikate bağlayalım
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..
****
Bir türkü söyle ahenklice sinem dağlansın
Kara bahtım düğümle sırma tele bağlansın
Sel olsun yürek selim cağıl cağıl çağlansın
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..
****
Adımız çıkmıştır miskin şaşkın avareye
Ne hacet var bunca velveleye fevareye
Çevirdin beni aşk elinde yoksul havariye
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..
****
Çağlari der:çağla dediler kuru çöllere
Savurdular harmanım seher ile yellere
Aşk od’una yandım sar kefenimi küllere
Ey gönül nicedir meramın derdin ne senin..


Ağzına Hiç Yakışmıyor


Bin yıldır söylenen bu kardeşlik türküsünü
Alma o kan damlayan ağzına yakışmıyor.
Birlikte yazdığımız hoşgörü öyküsünü
Alma o kan damlayan ağzına yakışmıyor.
****
Kan damlıyor kan zehirli yılan dilinizden
Koklamamışın belli ki insalığın gülünden
Mağdur edebiyatı üretirsin ölümden
Sallama kan damlayan ağzına yakışmıyor.
****
Dünya gider ikene aya uzaya marsta
Senin gönlün ise oy hala silahla dansta
Bende varım diyorsun bu amansız yarışta
Yollama kan damlayan ağzına yakışmıyor.
****
Halkı tahrik edersin yalandan dubarayla
Dizer sıralarsın sıra sıra numarayla
Tarıh not düşdü seni alnında ki karayla
Dallama kan damlayan ağzına yakışmıyor
****
Akıttığın kanlarda boğulasın inşallah
Her ölen gence dedin aferin be maşallah
Çağlarim der pes doğrusu pes be sübhanallah
Ağlama kan damlayan ağzına (hiç) yakışmıyor


MİSKİN BİR ÇAĞDAYIZ


Kırılsın çarkı kırılsın düzensiz devri alemin
Adaletten yoksun acze düşmüş miskin bir çağdayız
Yıkılsın saltanatı kin kusan aydının alimin
Selametten yoksun hacze düşmüş pişkin bir çağdayız
****
Evrenin doğal kaynaklar-ı yer altı madenleri
Hükamdar kılar iken cihana elde edenleri
Kimseler görmüyor açlıktan kırılıp gidenleri
Merhametten yoksun acımasız taşkın bir çağdayız
****
Çağlarim der ki: çağ dışı bu anlayış gidişata
Binbir kılıf giydirirler bulurlar nice safsata
Saltanat sürer mazluma mermi bomba ata ata
İnayetten yoksun ar, adapdan şaşkın bir çağdayız


Yarim İçin -Maniler


Koy yanayım aşk od’una
Dönmüşüm bülbül duduna
Yârim için ağlarım ben
Eremedim muradına
****
Hara düştüm bilenim yok
İmdadıma gelenim yok
Yârim için ağlarım ben
Gözyaşımı silenim yok
****
Yol gözlerim o yâr gele
Gelipte yüzüme güle
Yârim için ağlarım ben
Ahvalim sor esen yele
****
Sis bürünmüş karlı dağlar
Derelerde sular çağlar
Yârim için ağlarım ben
Eridi yürekde yağlar
****
Ekinler hep başak tuttu
Gitti vefasız unuttu
Yârim için ağlarım ben
Göz yaşlarımı kuruttu
****
Seher vakti esen yeller
Nazlı yara selam gönder
Yârim için ağlarım ben
Ne bilsin derdimi eller
****
Kara üzüm şırasına
Yanmışım aşk çırasına
Yârim için ağlarım ben
Değmen gönül yarasına


Akortsuz Saz Vezinsiz Güfte


Akortsuz saz çalmakmı sanarsın aşıklığı sen
Hak aşkına yanıp da parelenmeden gül sinen
Vezinsiz güfte dizmek mi bellen şairliği sen
Duygu selin şelale olup coşkun gürlemeden
****
Fuzuli’ler Yunus’lar bin yıldır diri yaşarlar
Gönülden gönüle hep akıp giderler coşarlar
Karacoğlan Veysel’ler niçin aşk ile koşarlar
Gönül kalemini dost bir meşreple sırlamadan
****
Bu yola baş koyayım bende gireyim der isen
Ödevini yap iyice çalışasın gadim dersin
Aşk oduna yanmadan daha ne feryat edersin
Hoşgör alemi hoşgör gel kimseye hırlamadan
****
Var Çağlarim turap ol sen sadıkların yoluna
Akortsuz saz vezinsiz güfteyi takma koluna
Bin yıllık geleneğin vebali vardır boynuna
İlim irfan tahsis et ok gibi yay fırlamadan.


Sensiz Zordayım Ana


Yokluğun bana bir ataştan gömlek
Giydirdin sırtıma hardayım ana
Tanrıdan diledim ben binbir dilek
Bildirdim bahtıma dardayım ana
****
Yaktı yüreğimi zalım ayrılık
Küllerim savruldu kordayım ana
Candan ayrı düştüm sanki bin yıllık
Bağlandı yollarım kardayım ana
****
Çağlari der: ANAM oy garip ANAM
Neyleyim ben sensiz zordayım ana
Varıp gidem derdim kimlere yanam
Şeyda bülbül gibi zardayım ana


Adı Batası Amerika Rusya


Fitne tarlasına nifak tohumları eken
İngiltere,Fransa,Almanya adı batası
Silah satıp da oluk oluk kanları döken
Amerika, Rusya,Kanada, adı batası
****
Dünya’ya bir asırdır nefreti körükleyen
İsrael A:b:d ortadoğu adı batası
İt gibi pusuya yatıp sinsice bekleyen
Amerika, Rusya,Çin,Fransa, adı batası
****
Piyonları sürerler hep önden ileriye
İngiltere,Fransa,Almanya adı batası
Çekilip tıs tıs gülerler geriden geriye
Amerika, Rusya,Çin,Fransa, adı batası
****
Balistik silahlarla nükleer santral kurmuş
İngiltere,Fransa,Almanya adı batası
Can kurtaran diye nam salmış ağını örmüş
Amerika, Rusya,Çin,Fransa, adı batası
****
Adalet dağıtacaklarmış bunlar dünyaya
İngiltere,Fransa,Almanya adı batası
Barış gücü nato bir-leşmiş milletler güya
Amerika, Rusya,Çin,Fransa, adı batası
****
Tarihler boyu barış gerçekleşmeyen rüya
İsrael,A.b.d,orta doğu adı batası
Türlü türlü senaryo yazarlar doya doya
Amerika, Rusya,Çin,Fransa, adı batası


Filistinli Çocuğun Feryadı


Parklarda piknik yapıp kebabları dizerken sen köze 

bir dilim ekmeğe muhtaç ben fakiri 

unuttun ya boğazına dizilsin lokmaların hemi! 

başımıza yağan kurşunlar misali. 

Holywooda film seyretmeye giderken sen görmedin bile
Filistinli kolu bacağı kopmuş masum çocuğu 

duymadın acısını sinende 

binlerce senaryo yazdım ben üzerimize yağan her bir misket bombasında 

oysa sen lutfedip okumadın bile 

Var git zevki safasına dal hükmünü sür sen şu koca dünyanın
nasıl olsa gözlerin kör,kulağın sağır,dilin tat senin 

Gördüğünü görmüyorsun,duyduğunu duymuyorsun, 

zulme karşı tepki vermiyorsun.
Hani Adem den Havva dan gelmiştik biz cihana 

Öz de kardeştik ya biz hepimiz 

kardeşce birlikte yaşayacaktık yeryüzünde oysa şimdi beni yeriyorsun
Filistin de doğdumsa suçmu bu sence? 

Allah dan revamıdır bunca zulum bunca savaş işkence
Yeter ey Adem'in çocukları dünya insanları
duyun bu feryadı duyun bu zarı 

evimizi ocağımızı yıkar İsrail’in bombaları, buldozarları.


İki Yüzlü Dünya Düzeni


İki yüzlü sahtekar şu dünya düzenine
Çarkına çomak sokup dizeyn etmeli yeter!
Bebeyi terör sayan soysuzun mezerine
Farkına çomak sokup dizeyn etmeli yeter!
****
Medeniymiş yere batsın medeniyetiniz
Döktüğünüz kanlarla ortada diyetiniz
Siyoniste alkışla besbelli niyetiniz
Kürküne çomak sokup dizeyn etmeli yeter!
****
Mazluma yaşam hakkı tanımayan zihniyet
Adeletmi dağıtır özgürce hüsnü niyet 

Sahtekar barış güçü, nato, birleşmiş millet
Erkine çomak sokup dizeyn etmeli yeter!
****
Işid İsrael orta doğunun kulvarında
Nifak tohumları eker durur bulvarında
İnsanlık tarihinin o utanç duvarında
Terkine çomak sokup dizeyn etmeli yeter!


Ender Bir Örnek İsterim


Ülkemin kaderin baştan yazanlar
Cihana ender bir örnek isterim..
Haykırsın birliği Şair Ozanlar
Hoşgörü dirliği görmek isterim..
****
Yetmiş üç millet tek bayrak altında
Şanlı bir ülke olmanın farkında
El ele omuz omuza yan yana
Fitneyi fesatı yermek isterim.
****
Aydınlık yarınlar bizimdir bizim
Türk ulusunda mevcuttur bu azim
Kimse demesin boşver neme lâzım
Kardeşce bir yaşam sürmek isterim..
****
Çağlarim çağlara destan yazalım
Akıllara sevgi saygı kazalım
Girmesin araya hasetle zalım
Nice bin yıllara varmak isterim.


Işid İsrael Orta Doğu


Işid meyen kalmadı sağır sultanlar duydu
Orta doğuda terör kol gezer ordu ordu
Barış gücü güvenlik konseyi nice oldu
At gözlüğünü takmış bakıyor ha bakıyor
***
Bir siyoniste bin can katleden o caniler
Soykırıma vahşete savunma bu dediler
Şu soysuz Amerika ekibi G. yediler
İt sözlüğünü yapmış yatıyor ha yatıyor
***
Ey birleşmiş milletler nato adı batası
Nedir orta doğunun çektiği suç hatası
Işid İsrail katliam yapar her gün ortası
Bat sazlığını dikmiş atıyor ha atıyor
***
Çağlarim derki: bu nasıl dünya, nasıl düzen
Taşımaz bu vebali çekmez hiç bir gezegen
Ramazanda camiler yıkar susturur ezân
Hokkabazlığı seçmiş çatıyor ha çatıyor


Deli Derviş


Gönül Kâbesini pür tavaf etmeyen derviş
Ne mihraba varır ne de maksuda erermiş.
İnanma derlerse ki bel de altın kemermiş
Ne mihraba varmış ne de maksuduna ermiş.
****
Kusuru kendin de görmeyen asi budala 

Ayıbını başarı kusru hüner sayarmış.
Aykırılığı aydınlık sanan saf ükala
Kendine paha biçermiş,yirmi dört ayarmış. 

****
Bir gönül kurmamışsa gök kubbeli semâya
Beyhude avazı çıksa da fizana aya
Kırk bin kez dursa da Arafat da safaya
Nafile bir gönüle girip karmamış maya.


Gel Olmayınca


Gönül tahtım talan tarumar şimdi
Bahcem de açılan gül olmayınca…
Başım pare pare sis boran şimdi
Ilgıt ılgıt esen yel olmayınca…
****
Neyleyim serveti köşkü sarayı
O yârdan bir haber gel olmayınca…
Lokman hekim gelse sarmaz yarayı
Sinem de volkanım kül olmayınca…
****
Çağlarim cefakâr cevri meşkine
Sazım da inleyen tel olmayınca..
Baykuşlar tünedi gönül köşküme
Hatrım soran tatlı dil olmayınca..


Sevdiceğim Nazlı Dilber


Ceylan gözlerine kurban olduğum nazlı dilber
Zülüflerin tel tel olmuş kalem kaşın üstüne..
Zay eyler cahal aklımı göksünde açan güller
Oturmuş da gazel okur kara taşın üstüne..
****
Ben vurgunum mah yüzüne işveli gülüşüne
Ölmeye razıyım dünden emret başım üstüne
Gamzelerinde gül açmış yaslanıp al öpüşüne
Beşi biryerdeler takım gerdan döşün üstüne..
****
Aşk bağında dolanıyor sanki yaralı bağban
Mevsimleri yaza benzer bahar kışın üstüne..
Çemberini kundak edip sarmış ya şöyle sağdan
Burnunda hızması altın kemer dişin üstüne..


Bize Ne Gerek


Güle gerek bülbül olan,
Olmayan bize ne gerek
Ölüm gerçek, dünya yalan,
Ölmeyen bize ne gerek..
****
Var yolun tut yare doğru,
Dost bağında nare doğru,
Mümin, Mürşit, Ere doğru,
Gelmeyen bize ne gerek..
****
Erimezse dağın karı,
Dinmez yüregimin nârı,
Rahmedip Şahı Hünkârı,
Bilmeyen bize ne gerek..
****
Çağlari der niyazıma,
Kulak vermez avazıma,
Düzensiz gönül sazına,
Meğer akord, düzen gerek.


Şiirler Perişan


Edebiyat adına onlarca site gezdim
Edebi kalemler kırık şiirler perişan..
Bazısında okudum bazılarına yazdım
Medeni ameller kırık şairler perişan..
****
Devirmi değişti devranmı döndü ne oldu
Söz kalabalığını yazan şairmi oldu
Umutlanan filizlerim sararıp da soldu
Bu gün böyleyse yarına dairler perişan..
****
Yüzlerce yorum yığınla aferin bıravo
Okudundamı yaptın bu yorumu sen yahu
Hani oku buyrulmuştu ya bizlere okuuuu
Acemiye ne deyim dost mahirler perişan..
****
Ah Çağlarim bilmem çağlara nasıl ulaşsak
İlim bilim çağında neyle nasıl uğraşsak
Diyorum ki bir bilene varıp hâl danışsak

Ahirim belli idi ya zahirler perişan.


Ötme Bülbül Ötme Ahüzar Benim


Söyleyin bülbüle ötmesin dalda,
Onun ahüzarı var gonca gülde
Bin nazarım kaldı nazlı gelinde
Ötme bülbül ötme ahüzar benim...
****
Her seher her sabah bizim bahçede
Ahüzar eylersin halin nicede
Açma yaralarım kanar içerde
Ötme bülbül ötme sinem kor benim...
****
Senin ahdın güller benimse sunam
Göç etti gönülden dost telli turnam
Çağlıyan göz yaşım dertlerim umman
Ötme bülbül ötme ahdım yâr benim...
****
Çağlari der: kaldın ahüzar ile
Figan eylersin dost intizar ile
Ahvalin var ise git güle söyle
Ötme bülbül ötme vaktim dar benim.


Varmola Üstad


Evrende bildim bileli cihanı,
Dolar,dolar boşalır,dost bu hanı,
Ne dervişi kalır nede sultanı,
Demi devran süren varmola Üstad...
****
Demi devran süren hiç varmı ola?
İnsan kul olurmu kul oğlu kula?
İze gel deli gönül gir bir yola,
Şad olup da gülen varmola üstad...
****
Yedi kıta umman olur deryalar,
Yıla benzer bir an olur rüyalar,
Bir gün viran olur kalır bu bağlar,
Baki kalıp gülen varmola üstad...
****
Bülbülü salarlar seyran bağlara,
Güle hayran olur düşer zarlara,
Var git bire miskin nasibin ara,
Acından ölen hiç varmola üstad..
****
Çağlarim çağlara bir göz at hele
Nice beyler gitti niceler gele
Son bir türkü söyle sen sırma tele
Seferinden dönen varmola Üstad.


Ahdi Aman


Ey rüyalar perisi, şu gönlümün prensesi
Kapında kul olmak dilerim yunus misali.
****
Pişmek için narına aşkın, dost dergahında
Mihman eylermisiniz çilegahınızda kul garibi.


Çirkin Yârim


Ne dedim ki neme darıldın öyle
Gönlümün sultanı a çirkin yârim..
Susma öyle nolur bir şeyler söyle
Gönlümün sultanı a çirkin yârim..
****
Gülsün güzel yüzün sürelim sefa
Lal olsun dillerim demem bir daha
İnsaf et sevdiğim eyleme cefa
Gönlümün sultanı a çirkin yârim..
****
Çağlarim der: yâr yâr nazlı meleğim
Yaşayamam sensiz benim bebeğim
Ayırmasın Mevlam budur dileğim
Gönlümün Sultanı a çirkin yârim.


Fani Darı Han


Dönüyor fani darı han hâlbihâl dönüyor
Gün doğanda yıldızlar kayıpta ay sönüyor
İlk bahar yaz yanıyor son bahar kış donuyor
Zaman dem tutmuş devran dönüyor ha dönüyor..
****
Toprak anadır hani yegâne cömert ana
Ne diler ise onu verirmiş Rahman kuluna
Dilersen var git dünya ile giriş oyuna
Nihayi dönüş var unutma yüce divana...
****
Bu bir handır mihmanlar’a aleni ayandır
Asıl belli nesil çamur toprak su mayandır
Beş arşın hariç mal mülkün saltanat yalandır
Dönüş atın kuru tabut kabristan yuvandır..


Ey Erenler


Ne ağlayıp sızlarsın gel ağlama insan oğlu,
Kara gündür bu eğlenip kırk yıl kalmaz Erenler...
Eylül de kar yağarmış ya mayıs ayında dolu,
Dört mevsim daimi yaz bahar olmaz Erenler...
****
Nereye bu yolculuk can bunca telaşın niye?
Geldik ki fani cihana geri dönüp gitmeye,
Tükenmez arzular var,heva hevesler bitmeye,
Vuslata ermeyince çilemiz dolmaz Erenler...
****
Her yolun sonunda vardır elbet bir menzil durak,
Mevsimi gelende dökülür her bir gazel yaprak,
Yolumuz gözler durur o anamız kara toprak,
Ana kuzudan vaz geçip geri kalmaz Erenler...
****
Çağlarim derki: cahalet kapısını hiç açma,
Beri gel sevdiceğim beri sen sevgiden kaçma,
Hakkın divanından sakın ola yanılıp şaşma
Gayrisi nafile bize yâr olmaz ey Erenler.


Olurmu Canım


Gül yüzlü sevdiğim neme gücendin
Böyle küsüp gitmek olur mu canım..
Ne dedim ki niye hemen incindin
Böyle kesip atmak olur mu canım...
****
Ömrümü vermişken uğrunda feda
Vız gelir ettiğin onca zul cefa
Seviyorum seni gelsen insafa
Böyle pısıp bakmak olur mu canım...
****
Mah yüzüne kurban olduğum dilber
Gülsün güzel yüzün açılsın gülller
Şahid olsun aşka seherde yeller
Böyle esip katmak olur mu canım...
****
Aşkın şarabını dem saki içtim
İçipte sevdiğim canımdan geçtim
Üç günlük ömrüme bin kefen biçtin
Böyle sızıp yatmak olur mu canım...
****
Sultan eylemişken gönül haneme
Dünya malı gayri benim neyime
Her sözün bir hançer batar sineme
Böyle kazıp çakmak olur mu canım...
****
Ben oldum uğrunda pervane yanan
Aşkın deryasında ummana dalan
Cevri cefa edip durmasan canan
Böyle kasıp satmak olur mu canım...
****
Ömrümün baharı gönül çiçeğim
Öl desen yolunda can vereceğim
Herşey yalan sensin benim gerçeğim
Böyle yazıp yırtmak olur mu canım...
*****
Öyle uzak uzak kenar gezmesen
Seni seven deli gönlüm üzmesen
Kem söz başa kakıp bir bir dizmesen
Kaşlarını çatıp bakmak olur mu canım...
*****
Çağlari der benim nazlı meleğim
Kırılsın çarkı şu çarkı feleğin
Ayırmasın bizi mevlam dileğim
Böyle susup tıkmak olur mu canım...


Atışma Varmı Sende Kuzcan-Çağlari


Aşık hangi derdin aşığısın ki sen
Yüreğinde dağın sevdası varmı...
Biz hizmet etmeyiz hurefe cine
Bir yüreği sağın sevdası varmı...Hüseyin Kuzucan
*****
Gönlümün elinden del divaneyim
Yanar dağın sevdası var kor bende...
Üç günlük viranda bir mihmaneyim
Yaralı yüreğim fani tor bende.. Aşık Çağlari
*****
İlime hizmeti aliden aldım
Hacı bektaş ile güvercin geldim
Dostun sohbetinde kendimi buldum
Sende yanan bağrın sendası varmı... Hüseyin Kuzucan
*****
Ali dir ilmin eşiği yüz sürdüm
Hacı Bektaşı Mevlanayla gördüm
Kem hiddetin tez defterin dürdüm
Sevgi saygı dost hoşgörü nur bende...Aşık Çağlari
*****
İlim yedi kainata cahili,
Biz büyüttük alimlerle ehili,
Boş verdik el ile bel ile dili
Sende büyük çağın sevdası varmı... Hüseyin Kuzucan
*****
Kainata çıplak geldik hepimiz
Zaman cemberinde doldu küpümüz
Erenlere açık gönül kapımız
Şu devran-ı çağın aşkı sur bende...Aşık Çağlari
*****
Yetiştir evladın zaman ilmiyle;
Bir ekmeğe muhtaç olursan yine,
Kuzucana deli dede yoz deme
Sende varken yoğun sevdası varmı.. Hüseyin Kuzucan
*****
Malda yalan mülkte diyen dost Yunus
Gönlü derya deniz koca okyanus
Ekseninde döner jübiter venus
Varlık içinde ki yokluk sır bende...Aşık Çağlari
*****
Sanmayın ki Hüseyinde aşk yoktur,
Velakin sevdamız sevgimiz çoktur
Lakin haram bir mal bizden ıraktır
Sende hoş bir bağın sevdası varmı.Hüseyin Kuzucan
*****
Çağlari dediler çoşkun çağlayan
Hak yolunda dost rızasın sağlayan
Hal bilmez cahal elinden ağlayan
Gönül bağımda ki sultan yar bende. Aşık Çağlari


Burası Benim Ülkem


Amerikan rus derken uzay çağı astronom!
Benim ülkemde ise hala fener cim bom bom..
Mekik dokurken anten uydular füze atom,
Benim ülkemde hala temel iki kürek kum..
*****
Dünya giderken aya,uzaya mars yoluna,
Bizde hala Ali Osmanlar sahil boyuna,
İlim kurda benzerde,bilim ise koyuna,
Benim ülkemde hala kilit asar okula..
*****
Enerjiye atomoloji jeo terminal,
Benim ülkemdeyse hala damacan minaral..
Yer altı kaynağı hazine ana kapital,
Benim ülkemde hala karara veto iptal...
*****
İnsan insanı vuruyor acep garazı ne?
Savaşın barışa olan ferdi marazı ne?
İnsan haklarının sınırı ne? barajı ne?
Bizde hala panzerler gider halkın üstüne..
*****
Golan tepesi sanki Ankara yeni şehir!
Seyreyle her gün basın tv haberlerde bir bir,
Dozer salıp yıkmakta ne? bu çağda bu nedir?
Burası benim ülkem,fırat,dicle pak nehir..
*****
Çağlari’m der baharda çağlayanım kurudu,
Bilmemki dost nerelerde yattıda uyudu..
Eğitimdir! gelecek çağın yeşil umudu;
Bizde hala yağmur duası bekler bulut’u.


Gafletten Uyan


Uyan be insanlık gafletten uyan
İnsandır Filistin de sefil olan
İnsan hakları barış gücü yalan
De insanlık gayri gafletten uyan...
*****
Çeçenistana seyirci kalanlar
Yazar senaryolar çizer pilanlar.
Barış gücü,Nato falan filanlar
Ne insanlık gayri gafletten uyan...
*****
Tiyatroda Fransızlar Amerika
İngilizler alkış tutar kahkaha
Saddama ikaz verenler sabaha
He insanlık gayri gafletten uyan...
*****
Umut oparesyonu der somaliye
Toplandılar bak ortak bir kümeye
Fareyi arslan kılarlar kediye
Be insanlık gayri gafletten uyan...
*****
Bosnada,Karabağda katliamlar
Nerde barış gücü can kurtaranlar?
İsraile susar Filistine yumruklar
Ha insanlık gayri gafletten uyan...
*****
Deyüsluklara adalet diyenler
Adaleti kime niçin verirler?
Katledilirken çorçocuk gelinler
Sen insanlık gayri gafletten uyan.


Türkülerimiz


Ruhi vücut bulur türkülerimiz sazında;
Yozgat sürmelisi,barak bozlak avazında..
Saygı değer konuklarıyla,halay nazında
Destan,destan türkülerimiz Allı turnamda...
*****
Bağlamaların sesi kavallara karışır;
Kabak kemane,davullar mey ile barışır...
İçli bir ses ritim nameleriyle yarışır,
Gül,gülistan türkülerimiz Allı turnamda...
*****
Yörelerimiz,bölük bölük,türkülerimiz,
Şiir de saz da işlenir hep öykülerimiz..
Karacoğlan,Veysel babalar büyüklerimiz.
Mesti mestan türkülerimiz Allı turnamda.


Göç Gater Gater
Göçmen kuşlar gibi göç gater,gater
Gurbet, gurbet atar kaşımız bizim...
*****
Her mevsimde başka renk başka amber
Gurbet gurbet akar yaşımız bizim....
*****
Sılayı gönülde gizem yapmışız
Gurbet gurbet ağrır başımız bizim...
*****
Hasret hırkasını melanet takmışız
Gurbet gurbet kaynar aşımız bizim...
*****
Dört yaşında geldi yaş kırka vardı
Gurbet, gurbet yağar kışımız bizim...
*****
Baba oldu, dede oldu kırardı
Gurbet gurbet yanar eşimiz bizim...
*****
Dost Çağlarî’m çağlar hasret nehrinde
Gurbet gurbet güya işimiz bizim...
*****
Anamı, sılamı görürüm düşte
Gurbet gurbet rüya düşümüz bizim.


Artık Yetmezmi


Siyasi arenanın ey yorgun şövalyeleri
Yıllar yılı pılan ürettiniz artık yetmez mi..
Dinazorlaşmış ejderha, dev malihülyaları
Cadı kazanında yalan erittiniz yetmez mi..
****
Barikat kurup bent oldunuz gençliğin yoluna
Yıllar yılı talan türettiniz artık yetmez mi
Taht kurup durdunuz yolların sağına soluna
Yıllar yılı alan kürüttünüz artık yetmez mi
****
Daha dündü hilaflarınız taksimde serili
Nice yiğitleri erittiniz artık yetmez mi
Nutuk atıp durdunuz hep ilerili gerili
Aramıza nifak yürüttünüz artık yetmez mi
****
Eğitime eğilmediniz sağlığı geç boş ver
Ulaşılamaz oldu dağlar ardında ki köyler
Sırca köşkte sefa süren siz sayın arsız beyler
Kırk yıl yüzümüze sırıttınız artık yetmez mi..
****
Koalisyon dediniz verdik size dizi dizi
Muhalefetim diye süründürdünüz ya bizi
Allah taş etsin taş,inşallah sizin hepinizi
Vatan millet için kırıttınız artık yetmez mi
****
Milenüm çağında halamı mayın tarlaları
Çıkar at gözlüğünü bırak malihülyaları
Be Allahın çağdaş aydını bağnaz mollaları
Yalandan kafdağını sur-ettiniz be yetmez mi..
****
Hiddetiniz yutmuş sizi tez arınmaya bakın
Bir olun birlikte var ne var ise şafak yakın
İrkil de kendine gel yolu birdir entel aklın
Kim olursan ola dur ettiniz artık yetmez mi
****
Aydınlık yarınları karalama gel ışık ol
Muasır medeniyet yolunda engel müşvik bol
Halkın derdine eğil sen Mehmet Akif Aşık ol
Haklıyı haksıza hor ettiniz artık yetmez mi
****
Hani beyim herşey vatan millet bayrak içindi
Öyleyse ekme nifak tohumu derilmez imdi
Zaman sarılıp bir olma zamanı tamda şimdi
Hoşgörüyü ham tarla bor ettiniz ya yetmez mi
****
Adalet hukuk sana bana hepimize gerek
O zaman haydin elele omuz omuza verek
Türk kürt laz çerkez abaza kardeşiz diyerek
Meclisi kendinize yar ettiniz be yetmez mi
****
Çağlarim der: ülkemde akli selim hakim ola
Hoşgörü barış birlik derde lokman hekim ola
Yurtta sulh cihanda sulh Atamızdan telkin ola
Gençliği bir bir şehit er ettiniz be yetmez mi.


Garip Kaldım Anne


Yârim yârenim yok uzak diyarda
Onulmaz yaralar sinem ağında
Yol vermez dağlar var engel arada
Garip kaldım yaban ellerde Anne..
****
Beden burda yaşar gönlüm sılada
Her gece köyüm var rüyalarımda
Garip kuşlar gibi ah ile zarda
Garip kaldım yaban ellerde Anne..
****
Hasretlik ölümden betermiş meğer
Yavrularım sunam gözümde tüter
Neyleyim tecelli böyleymiş kader
Garip kaldım yaban ellerde Anne.. ****
Çağlamak istesemde çağlayamam
Ağlamak istesemde ağlayamam 

Bir de deli gönlümü eğleyemem
Garip kaldım yaban ellerde Anne..
****
Sevdiklerim nerede ben nerede
Mesken kurup kaldık yaban ellerde
Cenazemiz koymayın bu yerlerde
Garip kaldım yaban ellerde Anne.


Atışma Özgürlükler Çağlari - Mikdati


Hür ve eşit yaratmış bizi Yüce Yaradan,
Çekilsin bu engeller, bir bir kalksın aradan,
Evrensel hukuktan ve şu toplumsal yasadan,
Hüriyet ehliyetin almalı her bir insan..................Aşık Çağlari
****
Hür yaşamak çok güzel, yaşarken haz etmeli
Özde sözde yaşayıp bilerek söz etmeli
Sonsuz hürriyet olmaz hak, hukuk gözetmeli
Adalete saygılı olmalı her bir insan.....................Ozan Mikdati
****
Yaşamak her canlının evrensel doğal hak’kı,
Ömür takvimindeki süreler farklı farklı,
Kural doğ, yaşa ve öl sihirli üçgen şartlı
Ölürken de bahtiyar ölmeli her bir insan.............Aşık Çağlari
****
Hayat nefes almaksa hayvanlarda yaşıyor
İnsan denen şu varlık bir haysiyet taşıyor
Azıyor, sapıtıyor birbirine düşüyor
Adalet çizgisinde kalmalı her bir insan............Ozan Mikdati
****
Eğitim var kutsaldır; yaşama hakkı kadar,
İlim, bilim tahsil et buyurur ya kitaplar,
Eğitimle aşılır uzun ve zor etaplar
Ferhat gibi dağları delmeli her bir insan.............Aşık Çağlari
****
Okuma hakkı var mı dili zikirde olan
Onlardan tiksiniyor batak ve kirde olan
Birbirini çekemez ayrı fikirde olan
Hoşgörü cevheriyle dolmalı her bir insan…….Ozan Mikdati
****
Eşittir adem oğlu,bir ana bir babadan,
Farklı sesler yükselse’de özgür her kafadan,
Eşitce yararlansın demokrasi rafadan
Önyargıyı gönlünden silmeli her bir insan.............Aşık Çağlari
****
Sürekli sömürüldü, kandırıldı insanlar
Zulüm, baskı, işkence sindirdi insanlar
Her türlü erdeminden döndürüldü insanlar
Gönlünde hürriyeti bulmalı her bir insan……..Ozan Mikdati
****
İnanç özgürlüğümü,o insana yaraşır,
Herkes inandığıyla gider Hak’ka ulaşır,
Yaradan yarattığı kul elbetki tanışır,
Merhamet deryasına dalmalı her bir isan.............Aşık Çağlari
****
İnanca karışılmaz amel sorun oluyor
Dünyada bunun için murun kırın oluyor
Firavun var, Haman var, kimi Karun oluyor
Bu zalim despotları salmalı her bir insan.........Ozan Mikdati
****
Aşık Çağları der ki: insanoğlu rengarenk,
Her renkte var gizlenir gizemli binbir ahenk,
Fikir ve düşünceye açılmaz ki savaş,cenk,
Özgürce fikri beyan etmeli her bir insan..........Aşık Çağlari
****
Der Mikdati: insanlar anlıyor halimizden
Mümküm değil her zaman bal aksın dilimizden
Dertleştik yana yana bu gelir elimizden
Haddini hududunu bilmeli her bir insan.........Ozan Mikdati


Yaz Bahar


Erise Buzları Dağların
Açsa Çiçekleri Baharın
Bal Olur İşlevi Arının
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.
****
Kuzular Meleşir Kırlarda
Şırıldaşır Sular Çaylarda
Filizler Domarır Dallarda
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.
****
Leylekler Dönüşür Yuvaya
Güzeller Akışır Yaylaya
Köylüler Koşuşur Tarlaya
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.
****
Can Düşer Toprağa Bereket
Canlıda Gözlenir Hareket
Seyreyle Dağları Rengarenk
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.
****
Gül Kokar Gül Dağlar, Ovalar
Çör Çöp Çeker Telaşla Kuşlar
Meyveye Oturur Ağaçlar
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.
****
İğdeler Açılır Saçılır
Koyunlar Kuzudan Seçilir
Yayıkta Ayranlar İçilir
Yaz Bahar Ayları Ne Güzel.


Buz Kestim Yar Sensiz


Lapa lapa yalnızlığın yağar gönül dağıma
Yüreğim üşüyor ürperiyorum yokluğuna
Ah bir bilsen,ne kadar muhtacım sıcaklığna
Dört mevsim boranda kışdayım yâr,buz kestim sensiz..
****
Bahar kokulum,gurbanım bal şeker dillerine
Al götür beni,sıcak mevsimin iklimlerine..
Birlikte uzanalım,biz aşkın sahillerine
Dört mevsim boranda kışdayım yâr,buz kestim sensiz..
****
Çağlarim der: dön meleğim maralım,ceylan gözlüm
Sabahlar olmak bilmiyor inan,yıl kadar uzun
Kimsesiz yetimim gözümde yaş,gönlümde hüzün
Dört mevsim boranda kıştayım yâr,buz kestim sensiz..


Nazlı Dilber


Ceylan gözlerine kurban olduğum nazlı dilber
Zülüflerin tel tel olmuş kalem kaşın üstüne..
Zay eyler cahal aklımı göksünde açan güller
Oturmuş da gazel okur kara taşın üstüne..
****
Ben vurgunum mah yüzüne işveli gülüşüne
Ölmeye razıyım dünden emret başım üstüne
Gamzelerinde gül açmış yaslanıp al öpüşüne
Beşi biryerdeler takım gerdan döşün üstüne..
****
Aşk bağında dolanıyor sanki yaralı bağban
Mevsimleri yaza benzer bahar kışın üstüne..
Çemberini kundak edip sarmış ya şöyle sağdan
Burnunda hızması altın kemer dişin üstüne..


Atışma Mümkünmüdür -Canani -Çağlari


Değerli dost güzel insan,
Görmek mümkünmüdür seni?
Uğruna fedadır bu can,
Yermek mümkünmüdür seni? ...........Ozan Ata Canani
****
Sadık dost muhterem hocam,
Kırmak mümkünmüdür sizi!
Yoluna fedadır bin can,
Sormak mümkünmüdür sizi! .................Aşık Çağlari
****
Muhabbeti tatlı dili,
Binbir çeşit dünya hali
Has bahcede gül misali,
Dermek mümkünmüdür seni? ...........Ozan Ata Canani
****
Meyli muhabbetiniz bal
Döner çarkı devranı hal
Has bahceden dost bağına yol,
Varmak mümkünmüdür sizi! .................Aşık Çağlari
****
Bir kez gelsen bizim köye,
Dertleşirdik doya doya
Hollanda'dan Almanya'ya,
Yormak mümkünmüdür seni? ...........Ozan Ata Canani
****
Bin kez nasip etse Mevla,
Şen olur gönül evimde yayla
Çağırsam ki yaramı sarmaya,
Görmek mümkünmüdür sizi! ...............Aşık Çağlari
****
Bak Canani engel aşıp,
Yad eyliyor seni coşup
Hasret ile kucaklaşıp,
Sarmak mümkünmüdür seni? ...........Ozan Ata Canani
****
Çağlari der: Canani dost,
Dost yoluna serelim post
Gönül köşkümde ki dost,
Sarmak mümkünmüdür sizi! .................Aşık Çağlari


Özlenen Yar Ey Sevgili


Izdırap Arap atı gibi tahakküm kurmuş dünyama
Çimenleri kurumuş çiçekleri solmuş umudun
Serçeler eskisi gibi neşe saçmıyorlar etrafa
Özlenen yar ey sevgili,ey sevgili sen yoksun şimdi..
****
Sensizlik senfonisi içimdeki sızıyı sesliyor
Ay kararmış mehtapsız geceye seranat düştü şimdi
Yokluğun cigaramda bir duman,duman gibi süzülür
Özlenen yar ey sevgili,ey sevgili sen yoksun şimdi..
****
Rüzgarlar kulağıma hep seni,seni fısıldar durrur
Gözlerimde sağanak yağmurları aşk şimşekler çakar
Bir taş düşse yerinden inanki denizler kan ağlarlar
Özlenen yar ey sevgili, ey sevgili sen yoksun şimdi..
****
Bir bulut gelir uzaklardan kanatlarında yağmur yüklü
Gurbet yorgunu aşk yorgunu dudağımdaki bu türkü
Mevsimler kış oldu hazan vurdu ağaçlar yaprak döktü
Özlenen yar ey sevgili, ey sevgili sen yoksun şimdi..
****
Sen güneşin parıltısı ayın gecede dansı idin
Kasırgalar kükremiş gök kubbede dehli denizinde
Bense o sende meçhule açılan umutsuz bir yelken
Özlenen yar ey sevgili,ey sevgili sen yoksun şimdi..


Umutları Türkülere Bölünmüş Gider


Bir gül açmış Larende illerinden
Miski amber saçar gezer dilinden
İlmi ledun okur gönül telinden
------Umutları Türkülere bölünmüş
------Çağlar gider her dem Aşık Çağlarim...
****
Sazım bastonum der kalemim silah
Ervahı aah! ezeli tecelli eyvah
Şad olup gülmemiş cihanda bedbah
------Umutları Türkülere bölünmüş
------Ağlar gider bir dem Aşık Çağlarim...
****
Fani darı handa mihmanı mamur
Makam,makam sızlar koca bir ömür
Hoşgörü barışa adanmış memur
------Umutları Türkülere bölünmüş
------Sağlar gider sır dem Aşık Çağlarim...
****
Şair ozan,Aşık Çağlari olmuş
Bozbulanık çorak akıp durulmuş
Yunus gibi yanmış pişmiş kavrulmuş
-----Umutları Türkülere bölünmüş
-----Çağlar gider hep dem be dem Çağlarim ...
**************************************
MİSKİN BİR ÇAĞDAYIZ


Kırılsın çarkı kırılsın düzensiz devri alemin
Adaletten yoksun acze düşmüş miskin bir çağdayız
Yıkılsın saltanatı kin kusan aydının alimin
Selametten yoksun hacze düşmüş pişkin bir çağdayız
****
Evrenin doğal kaynaklar-ı yer altı madenleri
Hükamdar kılar iken cihana elde edenleri
Kimseler görmüyor açlıktan kırılıp gidenleri
Merhametten yoksun acımasız taşkın bir çağdayız
****
Çağlarim der ki: çağ dışı bu anlayış gidişata
Binbir kılıf giydirirler bulurlar nice safsata
Saltanat sürer mazluma mermi bomba ata ata
İnayetten yoksun ar, adapdan şaşkın bir çağdayız
Morcalı Köyü
Dede dağı ile verme dağının arası,
Morcalı Köyü’nün yegâne kırı merası.
Medeniyet diyarı dost gönlümün aynası,
Ah ne kadar güzeldir benim o şirin köyüm.
****
İki mescidi vardır bir de büyük camisi
İlkokulu, hanları, köy odası meclisi 

Dillere destandır şu gözün suyu çeşmesi
Ah ne kadar güzeldir benim o şirin köyüm..
****
Fukara gönlümün özlemi ulu yarası
Bir yanda boyalığı karşıda mandırası
Görmeye değer ilginç narin manzarası
Ah ne kadar güzeldir benim o şirin köyüm..
****
Yaslanmış yatar iki yamaça bakar köyüm
Özlemi var gönlümde inan hep düğüm, düğüm
Kınalı kekliğim oy, benim güzel hüyüğüm
Ah ne kadar güzeldir benim o şirin köyüm.


Çoban


Bir garip çoban iken Anadoluda dağda
Köyümde ben sürümü sürer,güder gezerdim.
Mutlu ve bahtiyardım,dalıp coşkun bir çağda
Yayıktan ayranımı yayar, gider gezerdim.
****
Özgürdüm havada ki şu özgür kuşlar kadar
Gök yüzüne dalar mehtapa kadar süzerdim.
Meskenimdi benim hep gördüğün dağ ovalar
Sırtımı sarp yamaçlarına yaslar gezerdim.
****
Mor koyunlarım ve kara kuzularım vardı
Yünlerini kırkar, sütünü sağar gezerdim.
Soğuk sulu yaylalar birde kavalım vardı
Aklım estikce yanık yanık çalar gezerdim.
****
Fakirdim yoksuldum belki ama çok mutluydum
Yokluğu gül sineme sarar bağlar gezerdim.
Sıcacıktı yuvamız bahtiyar umutluydum
Deli çaylar gibi coşkunca çağlar gezerdim.
****
Umut olunca bize Avrupa Alamanya
Aramızdan gidenler-i hep sayar gezerdim.
Ayrılığın zehirli oku vurunca cana
Kanayan yaralarmı sarar yağlar gezerdim
****
Şimdilerde bende bir alamancıyım gayri
Mercedesim BMWim neyimde var, hayri
Ama huzursuzum ürkek tavşanlar misali
Gizlice köşelerde ağlar sızlar gezerim.
****
Dağların kenger kekik kokusuna hasretim
Çakır dikenlerini özler arar gezerim
Alışamadım kahrına bu zalım gurbetin
Ferhat gibi yüreğim özün dağlar gezerim.
****
Çoban Çağlari olsam ben sılada ne vardı
Kötü talihime bahtıma yanar gezerim.
Yaşlandım gurbetelde dost saçlarım ağardı
Ağaran saçlarımı yolar yolar gezerim.


Atışma -Korkmuyoruz Miktadi -Çağlari


Yer yerinden oynayacak
Halâ nasıl korkmuyoruz
Yedi derya kaynayacak
Halâ nasıl korkmuyoruz................Ozan Mikdati
****
O gün divan kurulacak
Halâ nasıl korkmuyoruz
İnce hesap sorulacak
Halâ nasıl korkmuyoruz...........Aşık Çağlari
****
Nedir bizi meşgul eden
Bu hayatı müşkül eden
Nedir bizi boş kul eden
Halâ nasıl korkmuyoruz................Ozan Mikdati
****
Dünya denen tatlı rüya
Tamah denen sonsuz hülya
Rahmana kul'uz biz güya
Halâ nasıl korkmuyoruz...........Aşık Çağlari
****
İçimize dünya sığmış
İnsan yalnız günah yığmış
Uyanmadık gazap yağmış
Halâ nasıl korkmuyoruz................Ozan Mikdati
****
Biter film düşer perde
İdrak eden kullar nerde
İnkar eden girer derde
Halâ nasıl korkmuyoruz...........Aşık Çağlari ****
Hak ararken ettik zulüm
Tepemizde varken ölüm
Her gün öldük bölüm bölüm
Halâ nasıl korkmuyoruz................Ozan Mikdati
****
Kur’an iken tüzük bize
Uyanmadık yazık bize
Günahları ektik köze
Halâ nasıl korkmuyoruz...........Aşık Çağlari
****
Der Mikdati gider iken
Nefes nefes biter iken
Ölüm kesin kader iken
Halâ nasıl korkmuyoruz................Ozan Mikdati
****
Der Çağlari iman ile
Haber geldi kur'an ile
Göçeceğiz güman ile
Halâ nasıl korkmuyoruz...........Aşık Çağlari
Gazel Okur Gezer Gönlüm
Dünyayı düşünde görmüş
Gazel okur gezer gönlüm...
Dörtmevsim ona baharmış
Gazel okur gezer gönlüm...
*****
Başında bir deli sevda
Gazel okur gezer gönlüm...
Meramı yokmuş dünyada
Gazel okur gezer gönlüm...
*****
Güfte güfte, makam makam
Gazel okur gezer gönlüm...
Cihanı bellemiş mekan
Gazel okur gezer gönlüm...
*****
Türkü türkü, Destan destan
Gazel okur gezer gönlüm...
Usülsuz, üslupsuz sustan
Gazel okur gezer gönlüm...
*****
Cümbüş cümbüş, tempo tutar
Gazel okur gezer gönlüm...
Üçe alır beşe satar
Gazel okur gezer gönlüm...
*****
Gafeste bülbül misali
Gazel okur gezer gönlüm...
Bağlamamda tel misali
Gazel okur gezer gönlüm.


Ah Şu Türküler


Ah şu Türküler yokmu şu Türküler
Bazen seni, bazen beni anlatır..
Halktan almış öyküsün halka söyler
Ben Türküyüm ben halkın sesiyim der..
***
Çok değil bir türküm olsun istedim
Onlarcasını yazdım ve derledim
Elvan çeşit tema nakış işledim
Neyleyim TRT nin esiri kölesiyim der..
***
Türkü ruhlu şair hünerli ey yar
Ne dilinde akord ne sazında ayar
Nihavendten gir dolaş hicaz muayar
Neyleyim usta bir hünere bağlıyım der..


Can Üstad


Sular gibi çağlayan bahar kokulu şiirler
Nice gönüllere yol aldınız bu gece..
Yıldızlar kadar saf ay ışığı şiirler
Karanlık dünyama daldınız bu gece...
***
Öz Türkçeme bahar gelmiş 

ılık bir rüzgarın sıcak nefesinde Tomurcuk güller açmış
Şiir ruhlu, Türkü nakışlı, Ceylan bakışlı
Güzel Türkçem işlenmiş nakış nakış
İnci mercan oldunuz bu gece..
***
Yunus'ları gördüm ummanlara dalmış
Leylayı mecnunu gördüm sahrada kalmış
Ey bahar kokulu Türkçem

Meğer
Günümüzde de Karacaoğlanlar yaşarmış
Ömrüme ikinci bahar yaşattınız bu gece..
***
Bir can tanıdım canandır candan içeri
Can Canan Can Üstad Nuri can. 

Kana kana içtim Türkçemi eşsiz gönül pınarından
Derunuma yoldaş oldunuz bu gece.


Karaman


Karamanın diyarında,
Gezmeye gel gezmeye..
Ayvalı turunç narından,
Ezmeye gel ezmeye..
***
Sadıkların tekkesini,
İlim irfan merkezini,
Mehmet beyin kalesini,
Yazmıya gel yazmıya..
***
Aşıkların harmanında,
Nine hatun gehver ana ,
Erenlerin devranında,
Yüzmeye gel yüzmeye..
***
Larende bir diğer adı,
Yüz yılların yadigarı,
Kaç kavim savdı uğurladı,
Yazmıya gel yazmıya..
***
Sallur beyin obasına,
Sultan veled duasına,
Aşranlılar yuvasına ,
Gezmeye gel gezmeye..
***
Yunus emre divanına,
Mehmet beyin fermanına,
Piri reis limanına,
Yüzmeye gel yüzmeye..
***
Öz türkcenin kaynağına,
Mor koyunun kaymağına,
Sadıkların oymağına,
Gezmeye gel gezmeye..
***
Karamana ulaşmak rahat,
İlim edebiyat sanat,
Tarihte belge mazlahat,
Dizmeye gel dizmeye.
Bilmece
Bir ahvalim diyemedim
Dost sırrına eremedim
Baktım,baktım göremedim
Bunun sırrı nedir üsdad ?
******
Münkirle kamil uğraşmaz
Ahvalim yare ulaşmaz
Cahala sürsen bulaşmaz
Bunun sırrı nedir üsdad ?
******
Doğru yürü gönül yola
Karışma gel sağa,sola
Satılmaz parayla pula
Bunun sırrı nedir üsdad ?
******
Çağlari sorar nedendir
Aciz can kabuğu tendir
Aslı nereden gelmedir
Bunun sırrı nedir üsdad ?


Bilmem ki Ne Zaman


Sen a benim biçare,düşkün gönlüm,
Asırmı oldu geçmez taciz günün,
Açar bir gün bağında caiz gülün,
Bitermola bilmem ki;dost ne zaman...
****
Bakıpta haline ağlama gönül,
Ağlayıp sinemi dağlama gönül,
Gün gelirde bağında lale sümbül,
Açarmola bilmem ki;dost ne zaman...
****
Ahüzar eyleme gel bülbül gibi,
Bükme boynun saksı da bir gül gibi,
Deli fırtına ,poyraz yeli gibi,
Esermola bilmem ki;dost ne zaman...
****
Bilmem ki;Çağlari’m hani ne zaman ?
Diner yaşımız da kalkar bu duman,
Gün olup elde saz, gönülde keman,
Çalar mola bilmem ki;dost ne zaman.


Gurbet Ocağı


Güneş batıp da ufkunda yıldızlar doğanda
Karanlık çöker içime gurbet ocağında...
Boran sis bürür, hüzün çöker gönül dağıma
Yalnızlık çöker içime gurbet ocağında...
****
Ayrılık acısı ölümden betermiş beter
Yalnızlık çöker içime gurbet ocağında...
Canmı dayanır bu hasrete ömürmü yeter
Yalnızlık çöker içime gurbet ocağında...
****
Uzar gider geceler sanki asırlar kadar
Gözümde canlanır hep mazideki anılar
Ruhum daralıyor, yüreciğimse kan ağlar
Yalnızlık çöker içime gurbet ocağında.


Hoşgör Alemi


Açılmış aşkın gülleri,
Ötüşüyor bülbülleri,
Çirkinleri,güzelleri,
Hoşgör alemi sev gönül...
***
Meyli muhabbet eyleyek,
Gel yar sevip sevilerek,
Her canlıya kıymet verek,
Hoşgör alemi sev gönül...
***
Hoşgörü,barış,sevgiyle,
Gelin verek hep elele,
Hacı,Hoca,Papaz deme,
Hoşgör alemi sev gönül...
***
Yunus derki;tanışalım,
Türlü lisan konuşalım,
Hoşgöüyle barışalım,
Hoşgör alemi sev gönül...
***
Çağlari der;sevgi başka,
Cezbedip ersen aşka,
İç günlük yalancı köşk te,
Hoşgör alemi sev gönül...


Yol İhsan Eyle


Bülbül misali ah ile zardayım,
Bir name yaz gönder gül ihsan eyle...
Gahi oralarda gahi burdayım,
Bir name yaz gönder pul ihsan eyle...
******
Diyar gurbet gezdim aşkınla seyyah
Derdinle dertlendim gülmedim bedbah
Biçareyim bittim tükendim billah
Bir name yaz gönder hal ihsan eyle...
******
Ben yazmadımki bu kara kaderi
Saptanmış sinemde aşkın hançeri
Neyleyim kader bu firgat tecelli
Bir name yaz gönder yol ihsan eyle.


Geçmeden Zaman


Gönül haddini bil serin ol serin
Düşünme hiç boşa sen derin, derin
Katıl cemiyette bulsana yerin
Dolmadan teskere geçmeden zaman..
****
Kamiller dizilmiş sıra saflara
Arifler bulurlar dertlere deva
İnsaf artık gönül var bir karara
Dolmadan teskere geçmeden zaman..
****
Çağlari der sunak dostlara çiçek
Sayılıdır günler elbet bitecek
Yükleyip dengini göçün edecek
Dolmadan teskere geçmeden zaman..


Bil Bileceksen


Gel hey sevdiceğim eyleme cefa,
Aşkımın kadrini bil bileceksen..
Gülsün güzel yüzün sürelim sefa,
Aşkımın kadrini bil bileceksen..
******
Gündüz hayalimde gece düşümde,
Pişirdin sinemi aşk ateşinde,
Deli gönül avcı düşmüş peşinde,
Aşkımın kadrini bil bileceksen..
******
Gülyüzlü dilberim eyleme nazın,
Bir kez olsun gülde dinsin avazım.
Gönülde aşkımsın dilde niyazım,
Aşkımın kadrini bil bileceksen.


Yunus Emre Aşıkları


Birlik olmuşlar Hüdayı sevenler,
Aşka düşüp badesini içenler,
Yanar aşk narına daim Erenler,
Yunus Emre Aşıkları,dost bu gün...
****
Aşık Maşukuna ikrar eyleye,
Maşuk Aşıkından name dinleye,
Koro olup büftaneler söyleye,
Yunus Emre Aşıkları,dost bu gün...
****
Ozanlar övünür Vatan aşkıyla,
Dervişler dövünür Rahman aşkıyla,
Niyaz eylerler Halka pür coşkuyla,
Yunus Emre Aşıkları,dost bu gün...
****
Çağlari analım Pir,Derviş’leri,
Elde saz,dil de Türkü deyişleri,
Toplanmış,Aşık Ozan,Ermiş'leri,
Yunus Emre Aşıkları,dost bu gün.


Ey Bülbül Sabret


Sen hey dertli bübül!
Gel ahüzar eyleme.
Yaralıyım dertliyim deme,
Eelbet bir gün esecek yine
Oözgürlük rüzgarları ıldıt,ılgıt
Yıkılacak duvarlar bir,bir
Kalkacak
Demir parmaklıklar ve kelepçeler.
Kafesine veda edip sessizce
Kanat çırpıp uçacaksın viran bağlarda
Şarkılar söyleyip gonca güllerle, 

Kırda uçan kelebeklerle özgürce
Kır çiçeklerini kokluyacaksın Sabret.
Ufkunda batan güneş!
Seherde doğacak elbet.
Her doğan gün
Binbir yeni ümitlerle belirirmiş ufkunda
Ümitsizliğe düşme kaderine küsme.
Darılma bahtına küsme sabah olmaz deme
Sana yıl gelen geceler varya?
Sabaha erecek elbet
Sabret.
Sineni kor eden dertlerin varya?
Bitecek bitecek elbet bir gün Sabret.
Özgürlüğe zafer yakındır yakın
İsyan etme kaderine sen sakın.
Özgürlük olsun özgürlük;
Dilindeki tek şarkın.
Sabret.


Geçti şu Gönlü


Bir güzele mehil verdim vereli
Vallahi serden geçti şu gönlüm..
Aşk bağına girip gülün dereli
Dem bedem sakiler içti şu gönlüm..
******
Aşıkmıyım sevdalımı ben neyim?
Gözyaşım saki kadehlerde meyim
Aşkına kul olmuş bir mihmaneyim
Gel gör ahüzara düştü şu gönlüm..
******
Çağlari derki dost bu nasıl sevda?
Tüketti ömrüm sürmeden dem sefa
Kimden ola bilmem derdime deva
İkrarsız sevdadan geçti şu gönlüm.


Pullara Döndüm


Düşeli sevdana gizli yanarım
Ateşsiz,dumansız küllere döndüm...
Bülbüller misali ahüzardayım
İkrarsız,gümansız kullara döndüm..
****
Sal eyledi aşkın beni ummana
Yitirdim aklımı oldum divana
Ümit yelkenlerim varmaz limana
Menzile ermeyen yollara döndüm...
****
Böylemi olurmuş gönül yarası
Yokmudur ayrılığın bir çaresi
Yaram ne kurşun ne hançer yarası
Eyüp gibi dertli kullara döndüm.
****
Çağlari'm bu aşk ummanları aşa
Karışıp çeşmimde çağlayan yaşa
Meded nürvet eyle ya hızır paşa
Akçe iken geçmez pullara döndim.


Eşşek Ya


Eşeğe yakışan semerle eğer
Küllükte çanlanmak ona şan meğer
Sen haddinden fazla verirsen değer
Kendini at sanar çitmeler teper
****
Eşek ya kevikten başka tanımaz
Laf dinlemez sözden hiç ,hiç anlamaz
Kendince akıllı fikirsiz kurnaz
Allahın dan korkmaz kuldan utanmaz
****
Çağlarim bu eşeğin yükü ağır
Vargit sen vargit bir yardım çağır
İster sus istersen feryat et bağır
Kâr etmez bu hem kör,hem dilsiz sağır


Aydınlarımız Ahmak Olunca


Aydınlarımız ahmak olunca şu yer yüzünde
Dünyayı dar eder gizler çekirdek özünde
Nükler silah üretir kan bürümüş gözünde
İnsanın kaçı kaç kuruş acep G-5 lerde
****
İnsan hakları hak hukuk diye anırırlar
İnsanın kaçı kaç kuruş acep nezdinizde
Balistik silahlar yapıp yakıp kavururlar
Hak hukuk adalet merhamet nerenizde
****
Kan döktürüp silah satan şu dönek G-5 ler
Dünyayla alay eder suç üstüne suç işler
Ortadoğuya hayırlı işler bol güneşler
İnsanın kaçı kaç kuruş acep bu devirde
****
Bosna'ya sırtını döner Miammar'ı görmez
Filistin'e kulak tıkar Süriye'ye girmez
Afganistan,Irak'a Mısır'a eli ermez
İnsanın kaçı kaç kuruş acep bu devirde
****
Çoluk çocuk genç ihtiyar kadın kız demeden
Füzeler fırlattın üzerlerine tepeden
İlim bilimin gereğimidir nedir bu neden
İnsanın kaçı kaç kuruş acep bu devirde
****
İlim bilim adına atom bombalar yaptınız
İnsanı,İnsanlığı diri diri yaktınız
Böbürlene böbürlene alıp sattınız
İnsanın kaçı kaç kuruş acep bu devirde


Nice oldu


Bin yıl saltanat sürenler hani nice oldu
Yedi oğlu kanlı gömlekle Yakubu vurdu
Musa nida ile tur dağında divan durdu
Nemrut İbrahimi ateşe attı attıda ne oldu..
******
Yunusu aldılar hani ummanı deryadan
Minezzalimin diyordu Yunus hiç durmadan
Farksız oluverdi koca balık bir akvaryumdan
Kimdi Yunusu kırk gün himayesinde tutan..
******
Sultan Süleymanın vardı tahtı saltanatı
Can İsmail canı başı bıçağa adadı Lut
hayasız olan azgın kavmine yalvardı
İsayı çarmaha gerdiler onu kim aldı..


Sazım Sazım


Sazım,sazım benim bülbül avazlım
Ötme garip,garip olma sen zalım
Yadlara demezdim ben arzuhalım
Destan ettin beni dillere yaydın..
****
Dillere yaydın ah dillere yaydın
İşte ben gidiyom kal gözün aydın
****
Fa-diezden es do re mi bomelden
Yyaraladın beni vurdun gönülden
Feyizmaldım garip şeyda bülbülden
Mestan ettin beni güllere yaydın.
****
Dillere yaydın ah dillere yaydın
İşte ben gidiyom kal gözün aydın


Bestelenmiş Şiirleri (Türküler)


Morcalının Kavakları Fadime Kıza Ağıt


Morcalının kavakları
Sarı, sarı yaprakları
Yavrumu alıp götürdü
Hışımla gelen suları -vay
***
(Kınalı yavrum, Sürmeli guzum)
(Doyamadım sana talihsiz yavrum)
***
Morcalının dereleri
Çağlar akar deli, deli
Gözün kör olsun ey felek
Geri verin Fadime'mi -vay
***
(Kınalı yavrum, Sürmeli guzum)
(Doyamadım sana talihsiz yavrum)
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
******************************
Türkünün hikayesi
1974 yılında Karaman Morcalı köyünde bir yaz günü yaz yağmurunda
Köy mezarlığının özünde menfezin tıkanması sonucu biriken sel suları
Bir anda duvarın yıkılmasıyla henüz ilk okul 3 sınıfta okumakta olan sınıf arkadaşım Fadime kızı önündeki kuzularıyla birlikte alır götürür köy ahali 3 gün uzun aramalar sonucunda değirmenin fisinliğinin önünde bir buçuk metre millin altında bulur defnederler
Bu aramalar sırasında köy ahalinin özelliklede kadınların yaktığı ağıtlardan
Derlenmiştir.


Taş Ocağı (Ağıt )


Genç ömrünün baharında
Henüz çiçeği burnunda
Derviş, Ali'm kaldı yolda
Zalımsın oy taş ocağı...
*Nakarat*
Taş ocağı, taş ocağı
Yıktın gittin çift ocağı
Zalımsın oy taş ocağı
Zalımsın oy oy oy oy..
***
Derviş Ali'me ne oldu
Acı haber tez duyuldu
Köylüm yaslara boğuldu
Zalımsın oy taş ocağı..
***
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
Türkünün hikayesi
Karaman Morcalı köyünde yaşayan Ali ile Derviş iki kuzen birbirlerini çok severler ve herşeyide birlikte yapmak isterler 1973 te Hollandaya birlikte çalışmaya giderler 1975 te yakalanıp yurt dışı edilirler köye döndüklerinde askerlik çağları gelmiştir askeri görevleri için çağrılan Ali ile Derviş aynı gün birlikte askere giderler askerlik görevleri bitikten sonra dönen Ali ile Derviş aileleri tarafından evlenmeleri gerektiği için kendilerine birer kız bitirirler ve nihayet düğünleride yine aynı gün olur günlerden birgün köylüler hiçbir yerde tutunamayıp geri köyüne dönen Ramazan hocaya amme usulu bir ev yapma kararı alırlar herkes ya bir gün karşılksız çalışıveriyor veya herhangi bir ihtiyacı karşılayıveriyor derken henüz 3 aylık evli olan Ali ile Derviş de kendi traktorları ile koca çakıl denen taşocağından taş getirmeye giderler 2 sefer yaparlar 3 . Sefere gittiklerinde sarp yamaçtan taş yüklü traktoru aşağı uçururlar ve her ikiside tarktorun altında kalarak feci şekilde can verirler .bu talihsiz kazada çiçeği burnunda henüz yeni evli olan pırlanta gibi kocaman yürekli Ali ile Dervişe
bebeden dedeye bütün köylü çok ama çok üzüldü günlerce göz yaşı döktü hiç unutamadığım bu gençleri bir ağıtla ölümsüzleştirmek istedim


*************************************
Ahvalimiz


Karar kıl gönül ikrara,
Mürşitler Şahı Hünkara.
Kâmil olup da didara,
Varan bilsin ahvalimiz,
****
Arif ile kıl pazarı,
Göresin aşkı nazarı,
Bülbül olup zarı zarı,
Yanan bilsin ahvalimiz,
****
Çirkin ile aç arayı,
Merhem ile sar yarayı,
Sıratı geçip sılayı,
Bulan bilsin ahvalimiz,
***
Dost yolunda olak sefil,
Düşünme hiç boşa gafil,
Çağlari’m der,söze dahil,
Olan bilsin Ahvalimiz,
Güfte:Aşık Çağlari-Muammer Çalar
Beste: Lütfi Peşket
*****
************************
Hâl Bilmez
* **
Gönül yâr belleme haldan bilmezi,
Şerbet bilem olmaz katı pekmezi..
Sevgi metaında yok ise tezi,
Sanki öğüt gibi söylenir durur..
****
Gül diye çalıyı sinene sarma,
Tüneyip harında avaza durma..
Ne bir alıç verir, ne salkım hurma,
Selvi söğüt gibi süzülür durur..
***
Çağlarim katlanma türlü çileye,
Hançer vurmuş gider zalım sineye..
Ne denir kadere nettim feleğe,
Süzer ağıt gibi hep bizi bulur.
Söz:Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*********************************
Avşar Güzeli


Yazılmış kadrime bahtım ezeli,
Gözleri sürmeli avşar güzeli..
Taramış zülfünü okur gazeli,
Gözleri sürmeli avşar güzeli..
****
Melakedir sanki bir peri kızı!
Edası başkadır doyumsuz nazı..
Seherde parlayan zühre yıldızı,
Güzeli güzeli avşar güzeli..
****
Harmanlarda nadan savurur yele,
İbrişim kuşağı bağlamış bele..
Yanakları al al benziyor güle
Gözleri sürmeli avşar güzeli..
Güfte:Aşık Çağlari-Muammer Çalar
Beste:Lütfi Peşket
*******************************
Allah Aşkına


Hayli zaman oldu yâr yâr ayrı düşeli,
Dön gel kavuşalım dön gel Allah aşkına..
Hasretinle oldum hey yâr divane deli,
Dön gel kavuşalım dön gel Allah aşkına..
****
Dört mevsim boranda karda, kara kıştayım,
Eller al bağlamış hey yâr bense yastayım..
Hasretinle verem oldum, onmaz hastayım,
Dön gel kavuşalım dön gel Allah aşkına..
****
Merhamet kıl nolur, nolur çeşmim yaşına!
Zülüflerin yağlı urgan eyle başıma..
Baykuşlar tünedi hey yâr gönül köşküme,
Dön gel kavuşalım dön gel Allah aşkına..
Güfte: Aşık Çağlari M.Çalar - Beste: Lütfi Peşket
*****************************************
Hey Yüce Dağlar


Karşıki dağlar boran bürünmüş
Yol vermez bana gideyiyim yâra( hey yüce dağlar)
Sevdiceğim yâr haber yollamış
Yol vermez bana gideyiyim yâra( hey yüce dağlar)
Hey yüce dağlar hey yüce dağlar
Sevdiğim ağlar yüreğim yanar( hey yüce dağlar)
******
Yad yaban elde mesken eyledik
Yol vermez bana gideyiyim yâra( hey yüce dağlar)
Bir türkü yazıp ahval eyledik
Yol vermez bana gideyiyim yâra( hey yüce dağlar)
Hey yüce dağlar hey yüce dağlar
Sevdiğim ağlar yüreğim yanar( hey yüce dağlar)
Söz Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*************************************
Gizli Bir Hal


Gizli bir hal oldu, oldu bana erenler,
Yolda yürüdüğüm kulvar yol garip, garip.. Allah Allah
Hancı sanar neden, neden Pirim görenler,
Aşıklar sorarlar dosta hal garip, garip.. Allah Allah
****
Gideyim hana ben yollar, yollar pek ırak,
Çağlayıp akıyor deli gönlümde fırat..Allah Allah
Dünyada derler ki ahlak ahrette sırat,
Adem oğlu döner, döner sal garip, garip.. Allah Allah
****
Çağlari der ikrar, ikrar verdim Mevlaya,
Gönül kuşum saldım, saldım umman deryaya..Allah Allah
Hakka sarılanlar asla kalmazmış yaya,
Kalbinden kibiri dostum sil garip, garip. Allah Allah
Güfte:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
Beste: Lütfi Peşket
************************************
Varak Seninle


Gel benim ey deli divane gönlüm
Bir kavli karara varak seninle
Eylenme sevdiğim yadda yabanda
Gurbetten sılaya varak seninle
****
Hülyalara dalıp gidek başbaşa
Gel aşkın bağına varak seninle
Aşk cehennem ise girek ataşa
Gel aşkın narına yanak seninle
****
Mutluluğu yudum yudum içelim
Gel aşkın demine kanak seninle
Geceyi gündüze katıp geçelim
Gel aşkı erdeme kanak seninle
Söz Müzik: Aşık Çağlari - Muammer Çalar
*********************************
Elvan Elvan


Deli poyraz gibi divane gönlüm
Tozar elvan elvan savrulur gider 

Bir rüya misali mihmane ömrüm
Solar elvan elvan an olur gider
****
Kar çiçeği kır çiçeği istiyor
Arar elvan elvan yorulur gider
Her güzele meyil verip kanıyor
Yanar elvan elvan kül olur gider
****
Çağlarim çağlarım coşar çağlarım
Ummanı deryaya taşar çağlarım
Nice olur gönül naçar hallarım
Şaşar elvan elvan şan olur gider
Söz Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*************************************
Çözemedim Gitti
***
Gözlerin katilim ehvam bilesin
Tabipler bu derde çare neylesin
Ne bir içli şarkı, ne bilmecesin
Çözemedim gitti seni sevdiğim..
***
İlahlar, periler, hakralar gibi
Coşarsın gülyüzlüm deryalar gibi
Hayaller, masallar, fıkralar gibi
Çözemedim gitti seni sevdiğim..
***
Gönül hanem açıp beklerim seni
İçerim aşkınla kadehi, demi
Uğrun, uğrun yaktın; yar gül sinemi
Çözemedim gitti seni sevdiğim..
***
Şaşkınam, düşkünem sevdiğim meded
Biçare gönlümde aşkın ibadet
Çağlari der olmayınca yar kısmet
Çözemdim gitti seni sevdiğim.
***
Söz Müzik:Aşık Çağlari. M.Çalar


Türkiyem


Senin sevdandır inan senin sevdan
Zemheri gibi şu gönlüme yağan
Dağları boran yaylası gül kokan
Benim güzel Türkiyem cennet vatanım
****
Yaylaların nehir akar içimde
Ay yıldızın hilal parlar içimde
Hasretin özlemin yanar içimde
Benim güzel Türkiyem cennet vatanım
****
Çağlarim der hilal gözlü dilberim
Sensin ümidim sensin hayalim
Zikreyler cihanda seni söylerim
Benim güzel Türkiyem cennet vatanım
****
Güfte Aşık Çağlari Muammer Çalar
Beste: Lütfi Peşket
********************************
Morcalı Dereleri


Morcalı dereleri akıp gider sarınca
İçinde yâr sevmedim şöyle selvi boyluca
İstedim vermiyorlar bulmayasıca koca
Ay hanım Ayşe hanım nolacak benim halım?
İstedim vermiyorlar al bohcanı kaçalım..
****
Morcalı yaylaları yamaçtadır yamaçta
İçinden yâr sevmedim şöyle küçük yaşlarda
Bu nasıl sevda böyle akıl koymadı başta
Ay hanım ayşe hanım sevdiceğim sultanım.
İstiyom vermiyorlar al bohcanı kaçalım.
Söz Müzik Yorum: Aşık Çağlari- Muammer Çalar


Ağlasın Dağlar ( UH) 

Sazım alıp gidem karlı dağlara
Garip anam şimdi ağlasın dağlar..
Seherde bir haber salın o yâra
Tarayıp zülfünü bağlasın dağlar..
****
Aman ne zor imiş yârdan ayrılmak 

Sılada sevdiğim ağlasın dağlar.. 

Hayali gözümde hep ırmak ırmak
Zülfü perişanım çağlasın dağlar.
Söz Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*****************************
Savaş Belası


Bir çocuk ağlıyor nerde anası (nerde babası) ?
Sargı tutar mı dost savaş yarası?
Bütün insanlığın gönül duası,
Susmalı silâhlar savaş belası...
****
Dört kitapta bire varır bireyler,
Hoşgörü barışı,sevgiyi yeğler,
Evrensel dünya da akli selimler,
Susmalı silâhlar savaş belası...
****
Sussun bu silâhlar,bitsin savaşlar.
Ölmesin bebeler, masum çocuklar,
Çekilsin ordular, gitsin bu tanklar,
Susmalı silâhlar savaş belası...
Söz:Aşık Çağlari-Muammer Çalar
Müzik:Lütfi Peşket
**************************
Anadolum


Anadolu’m adım adım,
Türkü türkü geçtim seni Anadolum
Her yörede başka makam,
Türkü türkü seçtim seni Anadolum Anadolum.
****
Bozlaklarla baraklarda,
Türkü türkü geçtim seni Anadolum,
Halaylarla ağıtlarda
Türkü türkü geçtim seni Anadolum Anadolum.
****
Edirneden Ardahan’a,
İçtim seni kana kana Anadolum
Erzurumda Emrahlarla,
Türkü türkü geçtim seni Anadolum Anadolum.
****
Mevlanadan Pir Sultana,
Karacoğlan Veysel baba Anadolum
Mahsuni’den kul Çağlara,
Türkü türkü geçtim seni Anadolum Anadolum.
Söz:Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*********************************
Dağlar


Karşıda süzülen boranlı dağlar,
Sitem ettim size Bin sitem dağlar..
Seyyahi alem de hep diyar diyar,
Bizi gurbet elde koydunuz dağlar..
*Nakarat*
(Aramızda perde oldunuz dağlar)
(Bizi yâra hasret koydunuz dağlar)
****
Mesken tuttuk adsız zansız illere, 

Günleri ayları katıp yıllara..
Gönül varmak diler gülyüzlü yâra,
Bizi gurbet elde koydunuz dağlar..
*Nakarat*
(Aramızda perde oldunuz dağlar)
(Bizi yâra hasret koydunuz dağlar)
****
Çağlarım coşarım efkarım neşem,
Yol ver dağlar yol ver sılaya geçem..
O yârin elinden bir tas su içem,
Bizi gurbet elde koydunuz dağlar..
*Nakarat*
(Aramızda perde oldunuz dağlar)
(Bizi yâra hasret koydunuz dağlar)
Söz:Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
*********************************
İkrar


Dura dura döndük sele,
Pirimizden himmet gele.
Düşüp dikenli yollara,
Vardık ikrara ikrara...
****
Yana yana piştik,yandık,
Biz aşkın nârına kandık,
Sohbeti arifden alıp,
Vardık ikrara ikrara...
****
Aşıklar eyler büftanı
Bil kendini özün tanı
Döndüğümüz hakkın yönü
Vardık ikrara, ikrara..
****
Çağlari der dost’a sözüm,
Yangınlara döndü özüm,
Derya deniz iki gözüm,
Vardık ikrara ikarara.
Söz: Aşık Çağlari - Muammer Çalar
Beste: Lütfi Peşket
***************************
Perişan (Ağıt)
Acı haberin dost yürekler yakar, 

Kuzular ağlaşır sızı perişan...
Kadermi firgâtmi nedir tecelli,
Yazılar içinde yazgı perişan...
****
Elini tuttumda buz gibi tenin,
Yüzüne baktımda değişmiş rengin,
Beş arşından giymiş beyaz gömleğin,
Ütüsü perişan düzü perişan...
****
Sonsuzluk uykusu sarmış bedeni,
Uyan dedim uyan duymuyor beni,
Nicedir matemin sefil Çağlari,
Sazında inleyen sözün perişan.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar


Türkünün Hikayesi
1987 de birlikte Hollandaya gelirken uçağın tehir edilmesiyle İstanbul Atatürk havalimanında tanışıp arkadaş olduğum aile dostum Salih Bulut 1998 de Hollanda da hapishaneye düşmüştü kendisini ziyarete gittiğimde benden çocuklarını çok özlediğini 2 gün sonrasına onlar için görüş günü ayarladığını ve benim çocukları kendisine getirmemi rica etti.kabul ettim ve bir gün sonra sabahın erken saatlerinde çalan telefonu aldığımda telefonda ağlayan bir çocuk amca babam ölmüş babam ölmüş diyordu kim olduğunu sordum salihin kızıyım amca babam ölmüş dedi şoke oldum dedim yavrum ben daha dün yanından geldim babanız çok iyi bak yarında sizi ziyarete götüreceğim sizi bekliyor yalandır o inanma kim diyor baban ölmüş amca hapisaneden eve telefon geldi babam ölmüş dedi dedim yavrum sen kapat bakayım ben bir ulaşayım hapisaneden bilgi alayım geri döneceğim dedim ve hapisaneye ulaştığımda ben Salih bulut der demez başınız sağolsun bu sabaha karşı hücresinde ölü bulundu dediler malesef ziyret günü çocukları morga götürmek zorunda kaldım ve bu talihsizlik karşısında eridim bittim ama elden ne gelir herkes için Salih öldü gitti ama benim için bu ağıtla hep yaşar gider.


Seçemez Oldum


O kara gözlerin yakar sinemi,
Viran ettin güzel gönül hanemi.
Kimseler sormuyor dertli halimi,
Derdimi kimseye açamaz oldum...
****
Sürme çekmiş kaşın hâl bihâl nakış,
Kurban olam güzel o nasıl bakış,
Gönül bağlarımda eser kara kış,
Baharım yazımı seçemez oldum...
****
Çağlarî der güzel sevmişim seni,
Kıyarım canıma almazsam seni,
Yakarım yolunda devri alemi,
Yâr aşkına paha biçemez oldum
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Dost Nasihatı


Ayşem der:yat,araba.Fatmam der:moda,moda.
Hergün bu aynı kavga,cüzdanım hepten darda..
****
İki kez evlenmeyin.Gençliğe güvenmeyin.
Dünyaya aldanmayın,ben yandım siz yanmayın..
****
Birisi al beğenmez,Diğeri zora gelmez.
İkiside hal bilmez,iki evlenen gülmez.
****
İki kez evlenmeyin.Gençliğe güvenmeyin.
Dünyaya aldanmayın,ben yandım siz yanmayın..
****
İki velenen deli,perukla saklar keli.
Ters yöne yüzer gemi,yel tutmaz yelkenleri.
****
İki kez evlenmeyin.Gençliğe güvenmeyin.
Dünyaya aldanmayın,ben yandım siz yanmayın..
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Hamdolsun


Gönül atım girdi dostun bağına,
Çoban oldum ormanına,dağına.
Bir damladan aktık dost ırmağına,
Sel olup çağlayıp aktık hamdolsun...
****
Aşk menendin içip nâra garıldık,
Ne o dosta küsüp yâra darıldık,
Toprak idik takla,takkı yarıldık
İkilik kininden geçtik hamdolsun...
****
Arıyız,uçarız kırmızı güle,
Güller nazik ola dertli bülbüle,
Çağlarî’m der ahvalimiz kâmile,
Sual edip açtık açtık hamdolsun.
Söz:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
Müzik:Lütfi Peşket-Yorum:Aşık Çağlari
**********************************
El Aldı Gitti


Bir güzele gönül verdim efendim
Vermediler bana el aldı gitti...
Yıkıldı ocağım dağıldı bendim
Gözümde çağlayan sel aldı gitti...
****
Felek tırpan vurdu gönül bağıma
Esti deli poyraz yel aldı gitti..
Kar yağdı ömrümün her bir dağına
Kapandı yollarım gel aldı gitti...
****
Çağlarim der: şivan düşdü özüme
Yanan yüreğimden kül aldı gitti..
El olmuş sevdiğim bakmaz yüzüme
Ölmeden öldüm ben sal aldı gitti.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Ötme Bülbül


Şu bağda bir bülbül gezer
Öter durur seher seher
Benim Derdim senden beter
ötme bülbül ötme bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dertte sen katma bülbül
****
Gülün rengi sarı sarı
Bülbül ağlar zarı zarı
Terkeyleyip mazlı yarı
ötme bülbül ötme bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dertte sen katma bülbül
****
Çağlarim der ki ağlama
Ağlayım sinem dağlama
Merhem bulaşmaz yarama
ötme bülbül ötme bülbül
Benim derdim bana yeter
Bir dertte sen katma bülbül
Söz Müzik: Aşık Çağlari Muammer Çalar
*************************************
Ezelide Deli Gönül Ezeli


Ezelide deli gönül ezeli
Hiç okuma bana boşa gazeli
Yâr belledin her gördüğün güzeli
Olura olmaza kul ettin beni..
****
Divane de deli gönül divane
Herşeye bulursun binbir bahane
Gençliğim zay ettin hoyrat daha ne
Her köhne çıkmaza yol ettin beni…
****
Ervahı da deli gönül ervahı
Dünyaya meyledip kıldın tamahı
Ne feryadın bitti ne figân ahı n
Akortsuz her saza tel ettin beni..
****
Çağlarim der: deli gönül beyhude
Arzumanım kaldı dün de bu gün de
Tüneyip konmadın bir gönca gülde
Bir kuru andıza dal ettin beni..
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Tik Taka Tik Tak


Dünya denen fani han'da
Konakladım yol boyunca
Ne gül oldum nede gonca
Geldi geçti cahal ömrüm..
***
Tik taka tik tak, tik taka tik tak 

Gül eğlen sen keyfine bak
Gelir geçer ömür bedbah
Tik taka tik tak, tik taka tik tak..
***
Ömür dediğin nedir ki
Bir kısacık fani rüya 

Bazen atlı bazen yaya
Geldi geçti cahil ömrüm..
***
Tik taka tik tak, tik taka tik tak
Gül eğlen sen keyfine bak
Gelir geçer ömür bedbah
Tik taka tik tak, tik taka tik tak.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Boşa Böbürlenme


Boşa böbürlenme gel deli gönül
Dört mevsim dermeye harmanınmı var..
Hiçte kibirlenip kurulma gönül
Hükümler vermeye fermanınmı var..
***
Güneş niçin ay'a yıldız'a komşu?
Nedir şu denizler dağlar ordusu?
Kuşların sesi var gülün kokusu!
Gater, gater olmuş kervanınmı var..
***
Ne çıkar Çağlari olsan Süleyman?
Saltanatlar sana kılsada feyman!
Gün gelirki döner bu çarkı devran!
Ona dur demeye dermanınmı var.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Seher Yeli


Karlı dağların ardında
Garip anam kaldı orda
Hasrettin oku bağrımda
Esip durma seher yeli (deli deli)
****
Seher yeli seher yeli
Esip durma deli deli
Yitirmişim nazlı yarı
Esip durma seher yeli (deli deli)
****
Çağlarim der çağım geçti
Felek tırpan vurup biçti
Dostlarım şerbetim içti
Esip durma seher yeli (deli deli)
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Hani Gönlüm Aşık İdin


Hani gönlüm aşık idin bir zaman,
Davasız, dalgasız durgunsun şimdi...
Ey şair ruhlu yar, ey kemter güman,
Aruzsuz, vezinsiz dargınsın şimdi...
****
Gür sesli saz idin sırma tellice,
Bir türkü söylerdin şöyle dillice..
Buğulu gözlerin ıslak millice,
Leylasız, Mecnunsuz kırgınsın şimdi..
****
Yunus idin Tabtuk kapılarında;
Yusuf idin aşkın tapularında;
Poyraz eser idin yapılarında;
Ahdsız, amansızca sürgünsün şimdi...
****
Karacoğlan idin Veysele koşan;
Köroğlu olurdun çamlıbel aşan;
Bu senmisin miskin, miskin dolaşan;
Hırkasız, himmetsiz gerginsin şimdi..
****
Gülistanda güldün yaprak açardın,
Arı gibi çiçek çiçek uçardın,
Eyüb’un misali düşkün naçarsın,
Devasız, dermansız vurgunsun şimdi...
****
Aşık isen hakka susamazsın sen
Aşk elinden uzak kaçamazsın sen
Kırıp dertli sazın atamazsın sen
Usulsüz, uslüpsüz yorgunsun şimdi...
****
Çağlarim der: çağlamadan akılmaz
Akmayan pınarın suyu alınmaz
Kader deyip yan gelip de yatılmaz
Boransız, bulutsuz kurgunsun şimdi.
****
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Yine Karlar Yağdı Cahal Ömrüme


Yine karlar yağdı cahal ömrüme
Boranı bitmiyor sisi bitmiyor..
Bir sevda yüklemiş deli gönlüme
Edası bitmiyor nazı bitmiyor..
***
Mecnun gibi sahra çölü dolandım
Elemi bitmiyor yası bitmiyor...
Aşkın ateşine kül olup yandım
Dumanı bitmiyor közü bitmiyor...
***
Her çiçeğe arı sanır kendini
Peşrevi bitmiyor sazı bitmiyor...
Deli Poyraz gibi yıkar bendini
Dumanı bitmiyor tozu bitmiyor..
***
Çalım satar caka'sından geçilmez
Havası bitmiyor pozu bitmiyor..
Kükremiş iksiri dem dem içilmez
Avazı bitmiyor cazı bitmiyor...
***
Çağlarim der yolun sonu göründü
Fırtına dinmiyor pusu bitmiyor..
Ömrümün takvimi defterin dürdü
Mı mi'si bitmiyor mu'su bitmiyor.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Vefasız Yârim


Ömrümü ben sana verdim vefasız
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin....
Gençliğim yoluna serdim insafsız
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin....
(Nakarat)
oooyyyyyyyyyyyy vefasız yârim
oooyyyyyyyyyyyy hayırsız yârim
oooyyyyyyyyyyyy ben nere gidem
****
Boyların devrile yüreğim yanar
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin...
Aramıza ördün hasretten duvar
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin....
(Nakarat)
Başımda tacımdın gülümsün dedim
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin....
Gönlümün bağına bülbül eyledim
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin....
(Nakarat)
Çağlari der: yeter cevrile cefan
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin...
Ne gününü gördüm ne sürdüm sefan
Bilmedin yâr kadir kıymet bilmedin.
(Nakarat)
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Ah Be Ceylan Gözlü Maral


Ah be ceylan gözlü maral duy hele
Ben ahu gözlere dağlanıp kaldım...
Aklımı savurdun rüzgâra yele
Yar zülfün teline bağlanıp kaldım...
****
Ah be ahu gözlüm mağrur bakışlım
Yüreği sevdalı gönlü nakışlım
Gülüşüyle gül sinemi yakışlım
Gittiğin izlere sağlanıp kaldım...
****
Ah be gül yüzlüm kor düşdü özüme
Uyku girmez oldu gayri gözüme
Kulak versen fer yadıma sözüme
Aşk çölüne düşüp eğlenip kaldım...
****
Ah be gülüm ahval arz edem kime
Dertlerim dizilmiş yâr küme küme
Aşkınla sarhoşum gerek yok deme
Verdiğin sözlere tığlanıp kaldım...
****
Ah be sevdalım gülistan kokulum
Hasretinle ben kilimler dokudum
Sana şiir yazıp Türkü okudum
Ben sırma tellerde çağlanıp kaldım....
****
Ah be canımın cananı baş tacı
Meded nurvet sende derdim ilacı
Çağlarim der: tez dön bitsin bu acı
İki gözüm çeşme ağlanıp kaldım.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Gül Döktüm Yâr Yollarına


Gül döktüm yâr yollarına
Gelir diye kollarıma
Çare olmadın yarama
Yaralandım suna yârim
(Nakarat)
Oy dağlar yaralı dağlar
Yüreğime yağdı karlar
Beyhude geçiyor yıllar
Verin benim sevdğimi
****
Name yazsam pare pare
Ulaşmaz ahvalim yâre
Yokmu bu derde bir Çâre
Yaralandım suna yârim
(Nakarat)
****
Çağlarim çağlayıp çoşsa
Gönül kuşum yâre uçsa
Ayrılıklar hiç olmasa
Yaralandım suna yârim
(Nakarat)
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Şehr-i yâr


Gönül kafesinde bülbül misali
Feryâdı figânda ahüzardayım
Aşk çölünde açan bir gül misali
İrem bağlarında şehr-i yârdayım
***
Sevda denizine yelken açalı
Seyyahlar misâli sonsuz turdayım
Dünyaya rest çekip serden geçeli
Bilmem zarardayım bilmem kârdayım
***
Çağlari dediler kuru çöllere
Dört mevsim hazanda boran kardayım
Sevdanla düşeli dilden dillere
Medet ey sevdiğim başı dardayım.
Güfte Beste: Aşık Çağlari -Muammer Çalar


Ya Bir haber Gönder Yada Kendin gel


Gül yüzlü sevdiğim ey nazlı dilber
Ya bir haber gönder yada kendin gel
Yıl oldu aylarım geçmiyor günler
Ya bir haber gönder yada kendin gel
***
Özledim cananım özledim seni
Ya bir haber gönder yada kendin gel
Seversen mevlayı unutma beni
Ya bir haber gönder yada kendin gel
***
Çağlarim der dön gel allah aşkına
Ya bir haber gönder yada kendin gel
Merhamet et nolur çeşmim yaşına
Ya bir haber gönder yada kendin gel


Gönül Kuşum


Gönül kuşum havalandın uçarsın,
Uça uça gitsen nere varırsın?
Şu cahil ömrümü gama boğarsın,
Tüne gönül tüne daim engine...
****
Gönül kuşum tüne daim engine,
Meyil etme n’olur çoğa zengine,
Davul bilem vurur dengi dengine,
Tüne gönül tüne daim engine...
****
Çağlari der gönül senin elinden,
Usandım cihanda aciz dilinden,
İnleyen sazımın paslı telinden,
Tüne gönül tüne daim engine.
****

Güfte :Aşık Çağlari
Beste:Lütfi Peşket


Aşk Yarası


Yâr mi sevilirmiş gizli gizlice
Aşk yarası derin aman efendim..
Kara sevda yaman incedir ince
Aşk yarası derin aman efendim..
****
Sevip alamayan gönül köşküne
Yaşıyom demesin allah aşkına
Benzemez hançere yağlı kurşuna
Aşk yarası derin aman efendim..
***
Çağlari der: gizli gizli sevmeyin
Varıp aşkı yâra beyan eyleyin
Ser verinde beyler sırrı vermeyin
Aşk yarası derin aman efendim.
Söz-MÜzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Çiçeğe Benzer


Seyreyle sevdiğim fani dünyaya,
Türlü renk bürünmüş çiçeğe benzer..
Hep canlılar uğrak verir buraya,
Yalandan ziyade gerçeğe benzer..
****
Gündüzü var gecesinde saklanır,
Yıldızları gün doğanda paklanır.
Sırası gelenler bir bir yoklanır.
Ömür şarkısında peşreve benzer..
****
Temeli direği yoktur ezeli
Dört mevsim yeniler çiçek gazeli
Ne çıkar olsanda dünya güzeli
Tabut denen zira her şeye benzer..
****
Nefis tamah arzu güman peşinde
Kimi dünya kimi iman peşinde
Sela verir okur imam peşinde
Ömrümün son demi neşreve benzer.
Söz&müzik :Aşık Çağlari-Muammer Çalar
************************************
Nedir Benim Senden Nedir Çektiğim


Sana gönül verdim diye sevdiğim
Nedir benim senden nedir çektiğim...
Yaralı ceylanım sarı kekliğim
Nedir benim senden nedir çektiğim...
****
Cevri cefa edip durmasan canan
Nedir benim senden nedir çektiğim...
Ben oldum derdinle pervane yanan
Nedir benim senden nedir çektiğim...
****
Tarumar eyledin gönül bağımı
Nedir benim senden nedir çektiğim...
Tükettin ömrümü gençlik çağımı
Nedir benim senden nedir çektiğim...
****
Çağlarim der karlar yağdı başıma
Nedir benim senden nedir çektiğim...
Yeter ey sevdiğim Allah aşkına
Nedir benim senden nedir çektiğim...
Söz-MÜzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Zamanı Değil


Dile gel ey deli gönlüm dile gel
Sükudu ikrarın zamanı değil..
Zalimin zulmünden eser kara yel
Maksudu didarın zamanı değil
****
Eşkiya dünyaya hükümdar olmuş
Köroğlu nigarın zamanı değil
Orta doğu sahraları kan dolmuş
Umudun sezarın zamanı değil
****
Siyonistler mazlum halkı eziyor
Barbar medya ne görüp ne yazıyor
Öfke denizinde nefret azıyor
Hallacı mansurun zamanı değil
****
Adaletin avcıları türemiş
Hak hukuku bir kenara kürümüş
Sultanları sağır vezir körümüş
Fatihi hanların zamanı değil
****
Çağlarim der: devir devran değişti
Kaplumbağa tazılarla yarıştı
Kelleler vuruldu ayaklar baştı
Sultan süleymanın zamanı değil.
Söz -Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Ferman Efendim


Temelsiz direksiz fani dünyada,
Vicdansız yüreksiz yaşar sefada..
Kadersiz talihsiz ermez murada,
Dünyanın kanunu ferman efendim...
***
Muallakta divan kurulur mola?
Mazlumlar zalımdan sorulur mola?
Adalet kılıncıncı vurulur mola?
Dünyanın kanunu ferman efendim.
Söz -Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Sevgi Rüya Gibi Sanki


Sevgi rüya gibi sanki
Saf ve berrak suya benzer
Meşki vardır hülya gibi
Derya ummanlarda yüzer..
***
Yunus'um erdi ummana
Bülbüller öter divana
Koyma hallarım gümana
Uslan artık deli gönlüm..
***
Deli gönlüm, deli gönlüm
Uslan artık deli gönlüm
Ne kaldı ki ah sermayem
Uslan artık deli gönlüm..
***
Her çiçekten bal istersin
Erciyesten kar istersin
Kahve fincan fal istersin
Uslan artık deli gönlüm.
Söz -Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Geçti Benden


Ömür denen sefil seyyah
Son demine yelken açtı
Fani imiş dünya eyvah
Bağrımda yaralar açtı
*Nakarat*
Geçti benden geçti benden
Gençlik uçup gitti elden
Şad olup devran sürmeden
Gençlik uçup gitti elden
****
Neyleyim sensiz cihanı
Yıkılsın sarayı hanı
Nerde anam babam hani
Hep gelenler kondu göçtü
*Nakarat*
****
Yalınızım dağlar gibi
Viran olmuş bağlar gibi
Kul Muammer Çağlar gibi
Her can turap oldu geçti
*Nakarat*
Söz -Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Gönül Çiçeğim


Gittinde bir anda boş kaldı yerin
Sanmaki mutluyum yüreğim serin
Ah çeker ağlarım Mevlam var Kerim
Neredesin benim alkaranfilim
Sevda çiçeğim, gönül çiçeğim..
***
Ayaz şu geceler bitmek bilmiyor
Hayalin gözümden gitmek bilmiyor
Durdu zaman akıp, akıp geçmiyor
Neredesin benim alkaranfilim
Sarı çiçeğim, çiğdem çiçeğim..
***
Hayalin köşede canlanır durur
Hasretin kor oldu sinem kavurur
Bir daha ayrılık yok de ne olur
Neredesin benim gönül çiçeğim
Salkım çiçeğim, sümbül çiçeğim..
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
****************************
Hey Seher Yeli
Her seher her sabah çığlışır kuşlar
Derdime bir çare hey seher yeli
Dinmiyor çesmimde çağlayan yaşlar
Gel buna bir çare hey seher yeli
***
Hasretim cananın mahcemaline
Ulaşmaz ahvalim varmaz yerine
Tabip kâr eylemez dertli gönlüme
Gel buna bir çare hey seher yeli
***
Karlı dağlar gibi boranda başım
Sevdiceğim dilber hayalim düşüm
Zehir etti felek ekmeğim aşım
Gel buna bir çare hey seher yeli .
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Lütfedip Mihmanım Olmadın


Sultanım ol dedim gönül köşküme
Lütfedip mihmanım olmadın güzel
Kerem gibi düsdüm sefil aşkına
Lütfedip ihvanım olmadın güzel
*****
Del oldum uğrunda pervane yanan
Aşkın deryasında ummana dalan
Cevri cefa edip durmasan canan
Lütfedip şivanım olmadın güzel
****
Çağlari der: güzel vefasız güzel
Ya bir haber gönder yada kendin gel
Gönül bağım henüz dökmeden kazel
Lütfedip ihsanım olmadın güzel.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
************************************
Cefasına Gurban Olduğum


Bu kadar naz etme sarı çiçeğim
Cevri cefasına kurban olduğum
Fazla naz aşığa zul sevdiceğim
Fevri vefasına kurban olduğum
****
Dile benden canı başı vereyim
Ahdi vefasına kurban olduğum
Ömrümü yoluna serpip sereyim
Sevgi sevdasına kurban olduğum
****
Çağlarim der sevdan ile sarhoşum
Seyri sefasına kurban olduğum
Kınalı kekliğim ey çalı kuşum
Peri edâsına kurban olduğum.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Bizi Bizden Bölmeyin


Ademden havvadan geldik cihana;
Biz kardeşiz bizi bizden bölmeyin...
Nedir bu tafralar nedir bahane?
..........Bölmeyin bölmeyin bizi bölmeyin
..........Biz kardeşiz bizi bizden bölmeyin
****
Yasalar rejimler töreler ile, Darasız tartısız, fireler ile,
Firavun misali hileler ile,
..........Bölmeyin bölmeyin bizi bölmeyin
..........Biz kardeşiz bizi bizden bölmeyin ****
İnsanın insana dost nedir farkı?
Kim kime ne vermiş alamaz hakkı?
Sanmayın, dört Kitap dördü de farklı,
Fikir başka başka bizi bölmeyin
..........Bölmeyin bölmeyin bizi bölmeyin
..........Biz kardeşiz bizi bizden bölmeyin.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Olmuyor Sabahın Gurbet


Yollarına düşüp geldim
Karlı dağlar aşıp geldim
Geceler uykumu böldüm
Olmuyor sabahın gurbet...
***
Bülbülüm dargındır güle
Ol garip halim kim bile
Karıştı arzular yele
Olmuyor sabahın gurbet...
***
Çağlarim ayrı yârinden
Getmez hayali serrimden
Öldürdün beni ölmeden
Kılınsın cenazem gurbet.
Beste: Lütfi peşket
********************************
Gelmedin Niye


Hani gel diye sen haber salmıştın
Gelmedin bir tanem gelmedin niye..
Mektubunda özlemini yazmıştın
Gelmedin gül yüzlüm gelmedin niye..
***
Gelmedin sevdiğim gelmedin niye
Gönlümü vermiştim sana hediye
Sakla mektuplarım kalsın maziye
Gelmedin bir tanem gelmedin niye..
***
Karanlık geceme yıldız doğmadın
Üşüyen kalbimin halin sormadın
Yalancısın sen sözünde durmadın
Gelmedin bir tanem gelmedin niye.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Sevda Güzeli


Gudretten sürmeli hilal kaşların
Dökülmüş kulunca sırma saçların
Zay eyler aklımı yar bakışların
Güzeller güzeli sevda güzeli...
***
Huri melekmidir güzel yüzlerin
Gök yüzümü sanki mavi gözlerin
Edalı işveli şirin sözlerin
Güzeller güzeli sevda güzeli...
***
Parlaktır cemalin aydan güneşten
Nara saldın beni geçtim hevesten
Çağlarim de aşık size yürekten
Güzeller güzeli sevda güzeli.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Ömrüm Ömrüm Benim Ömrüm


Nede çabuk geçti yıllar
Göz açıp kapayana dek
Saçlarıma yağdı karlar
Bir iki üç sayana dek
*Nakarat*
Ömrüm ömrüm benim ömrüm
Aktı geçti benim ömrüm
İki kapılı bu handan
Baktı geçti benim ömrüm
***
Ak düştü saç uçlarıma
İz düştü avuçlarıma
Anam gelsin baş ucuma
Gülmedim ben doyana dek
*Nakarat*
Çağlarim ağlama boşa
Yazılanlar gele başa
Adını kazarlar taşa
Cenazeni yuyana dek
*Nakarat*
Söz Müzik:Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
Dön Gel Mevlayı Seversen


Yıllar varki: gurbettesin,
Ömrüm beklemekle geçsin,
Hasta düştüm sen nerdesin?
Dön gel Mevlayı seversen...
***
Geçilmez gözüm yaşından,
Varmıdır ölen acından?
Yatılmaz oldu sancından,
Dön gel Mevlayı seversen...
***
Hasretin yâr cana yetti,
Kalmadı takadim bitti,
Aylar, yıllar sensiz geçti,
Dön gel Mevlayı seversen...
***
Çağlari yâr dem çağlarım,
Bozuldu gönül bağlarım,
Yolunu gözler ağlarım,
Dön gel Mevlayı seversen.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari -Muammer Çalar
********************************
El Çek Tabip El Çek


El çek tabib el çek değme yarama
Yâr yarası beyim derman ne ola..
Can dediğim hançer vurmuş bağrıma
Sır yarası beyim derman ne ola..
****
Var git tabib var git var git yoluna
Kor yarası beyim derman ne ola....
O yâr başkasını takmış koluna
Ar yarası beyim derman ne ola..
****
Tar tarumar olmuş gönül bağlarım
Bor yarası beyim derman ne ola..
Ne deyim kadere sefil Çağlarim
Kör yarası beyim derman ne ola..
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
******************************
Yıllar Ağlar Yâr Diye Diye


Ceylan gözlüm senden ayrı düşeli,
Yollar ağlar,ağlar yâr diye diye.
Hasretinle oldum divane deli,
Yıllar ağlar,ağlar yâr diye diye...
****
Gönül bağım talan olmuş baharda,
Güller ağlar,ağlar yâr diye diye...
Bülbüller zar eyler feryad figanda,
Diller ağlar,ağlar yâr diye diye...
****
Çağlarim çağlarsın kuru nehirde,
Çöller ağlar ağlar yâr diye diye...
Can düşer toprağa zaman ahirde,
Küller ağlar,ağlar yâr diye diye.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
********************************
Ben Ağlarım


Erisin dağların karı,
Gelsin gönlümün baharı,
Bülbül öter zarı zarı,
Eller güler, ben ağlarım.
(Nakarat)
(Ben ağlarım, ben ağlarım)
(Kara bahtıma sayarım)
***
Deli gönlüm deli deli,
Durmaz eser tufan yeli,
Gözlerimde bahar seli,
Eller güler, ben ağlarım.
(Nakarat)
***
Sen avcısın ben yaralı,
Bağrıma hançer vuralı,
Mutlu ol gönlüm maralı,
Eller güler, ben ağlarım.
(Nakarat )
***
Niçin ağlarım ben niçin
Yanar oldum için için ,
Divaneyim senin için,
Eller güler, ben ağlarım.
(Nakarat)
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
******************************
Biçare Gönlüm


Bakmadın gönül halına
Kondun bir gülün dalına
Başladı bübül figana
Duy benim biçare gönlüm...
****
Açtın yelkenim ummana
Koydun hallarım gümana
Büründü başın borana
Hay benim biçare gönlüm...
****
Âşıklık kolaymı sandın
Âşkın deryasına daldın
Sen âşkı mecaze yandın
Vay benim biçare gönlüm...
****
Çağlari’m der deli gönlüm
Çiçek açmaz gonca gülüm
Zaya geçti koca ömrüm
Hey benim biçare gönlüm.
Söz-Müzik: Aşık Çağlari –Muammer Çalar
******************************
Başımda Sevdanın yeli


Başımda sevdanın yeli
Eser durur deli deli
Ben sana gönül vereli
Divaneyim deli deli
*Nakarat*
Ömür gülüm soldu erken
Ha bu gün ha yarın derken
Senin olsun gayri evren
Katlime biçilmiş kefen
***
Bağrımda bu aşkın narı
Yanar durur farı farı
Ben sana gönül vereli
Ağlar oldum zarı zarı
*Nakarat*
***
Çağlarim aşka düşeli
Her günüm binbir çileli
Ben sana gönül vereli
Ağlar oldum deli deli
*Nakarat*
***
Söz Müzik :Aşık Çağlari.Muammer Çalar


Nerdesin Sen Nerdesin


Yerini kimseler dolduramıyor
Yaralarım göz göz oldu nerdesin
Ben yanarım derdim eller bilmiyor
Ciğerlerim köz köz oldu nerdesin
*Nakarat*
Nerdesin sen nerdesin vefasız yar nerdesin
Ömür bitti nerdesin hayrısız sen nerdesin
***
Hasretinle hara düştüm yanarım
Ciğerlerim köz köz oldu nerdesin
Hayalinle avunurum kanarım
Yaralarım göz göz oldu nerdesin
*Nakarat*
***
Çağlarim der yeter ey sevdiceğim
Yaralarım göz göz oldu nerdesin
Kurudu dalımda gülüm çiçeğim
Ciğerlerim köz köz oldu nerdesin
Söz Müzik: Aşık Çağlari.M.Çalar


Kapandı Gönül Defteri


Gittiğin o günden beri
Yüreğim bir yangın yeri
Ey sevdiğim güzel peri
Kapandı gönül defteri
*Nakarat*
Dönmem artık dönmem geri
Olsanda divane deli
Gözün aydın ey sevgili
Kapattım ben o defteri
***
Son pişmanlık neye yarar
Ömre bedel akla zarar
Çektimlerin yanına kâr
Kapandı gönül defteri
*Nakarat*
***
Çağlarim der ağlasanda
Fayda vermez sızlasanda
Yanar dağ olup yansanda
Kapattım ben o defteri.
*Nakarat*
***
Söz Müzik: Aşık Çağlari.M.Çalar


Tövbe Vallahi


Bilse idim ölüm var şu dünyada 

Taş üstüne taş koymazdım vallahi ,tövbe billahi 

Yıla benzer bir an olan rüyada 

Düş üstüne düş kurmazdım vallahi,tövbe billahi 

****

 Tamah deryasına yanıldım daldım 

Kendimi cihana hükümdar sandım 

Meğer ölüm varmış bildim anladım 

İş üstüne iş kurmazdım vallahi,tövbe billahi 

**** 

Beyhude Çağlarim servetin varın 

Beş metre kafenmiş dünyada kârın 

Atarlar koynuna kara toprağın 

Baş üstüne baş vurmazdım vallahi,tövbe billahi

 ****
Söz Müzik: Aşık Çağlari.M.Çalar